Bir anne,bireysel ulaşım imkanı var,ama o hepimizin anlaması istenilen faydayı çoktan içselleştirerek toplu taşımayı tercih ediyor.Gelin görün ki seferlerin düzensizliğinin katlanılmaz boyutlarda olması onu isyan ettirmiş.Bu ses çok değerli.
Nedeni belli.Kamunun empoze etmek için uğraştığı bir tercihi o kendiliğinden sahiplenmiş.Bu sese kulak vermek zorunlu.En başta,yetki almış görevlilerin sorumluluğu bu.
Toplu taşımayla ilgili olumsuzluklar şikayetler artarsa insanları tekrar döndürmek zor olacaktır.
Ne yapılacağı çok belli. Konu hakkında yönetim duyarlılığı artırılacak.Ulaşım ve toplu taşımaya insanların ilgisine yönelik çabalar artırılacak,örnekteki gibi sağduyulu vatandaşları pişman etmemek için derhal ama derhal planlamalar gözden geçirilecek.
Planlamalar yapılırken sanıyorum şunun irdelenmesi gerekecek.” Otobüs seferlerinin işin tabiatı gereği uzunca bir süre daha zarar etmesine göz yumulmalıdır”Konforlu,düzenli, kolay ulaşım sağlanıp toplu taşımanın cazibesi gösterilmedikçe vatandaşın yönelimi bu yönde olmayacaktır.
Ayrıca kamuda zarar kavramı çok geniştir,tartışmalıdır.Zararın ürettiği karlarla, faydalar birlikte değerlendirilmelidir.
Toplu taşıma denince minibüsleri de hatırlamak gerek. Zaten onlarla koordine olmayan bir planlama imkansız olsa gerek.
Minibüslerin durak harici yolcu hareketinin önlenmesi otoritenin çok ihmal ettiği bir şey. Bu duyarsızlığın trafik akışına neler ettiğini herkes görmelidir.Biz vatandaşlar da 50 m yürümenin zarar değil fayda olduğunu da artık anlamalıyız.
Toplu taşımayla ilgili DBB'nin teknolojik hamlelerinin basından takip edildiğini biliyoruz.
Ama yetmiyor, yetmeyecek. Çünkü günümüz beklentilerin mükemmeliyetçi seviyede olduğu bir zaman dilimi.Bu hep de böyle olacak.
Özetle toplu taşıma şehrimizin birinci derecede öncelikleri içine alınmak durumunda. Bilinçlenme, planlama çabaları hemen bugünden,yatırım çabaları yarın.