Bir yazı okudum,”kiralık itibar olmuyor”başlığını taşıyordu.Nasrettin Hoca rahmetlinin” YE KÜRKÜM YE”hikayesinden de bahis vardı.
Özetle; gerçek imaj, saygınlık, itibarın kişisel donanım,evrensel insani değerler ve en önemlisi de güvenilir kişi olmakla gelebileceği gerçeği vurgulanmaktaydı.
Tabiiki doğru.Şan şöhret makam para gibi güç unsurlarıyla derlenmiş görünen saygınlık,adı saygınlık..gerçekte başka bir şey.. neyse ne ama yaşamın gerçek amacı olan mutluluğun kaynağı olan birşey değil bu türlü kiralık itibar....
Ama güvenilir kişi , emin kişi deyince Muhammed-ül Emin’i anmamak eksiklik.Dini referans göstermemek de öyle.
Hz Peygamber Muhammed S.A.V.nin en bilinen özelliği güvenilen bir kişi olması idi.Yazıda anılan gerçek itibarın canlı en büyük örneği.
Politikacıların uluorta ve siyasi gayelerle dini söylemlerde bulunmaları yadırganmalı.Ancak sosyolojik analiz,duygu,akla dair kanaatlerimizi paylaşırken yaşamın ta kendisi olan dine dair referansları öne çıkarmak bir gereklilikten öte zorunluluk.Çünkü bu, gerçeğin kendisine,yaradana saygının çok önemli bir parçası.
Bir çekingenlik var,kötü istismarcı dillerle aynı yönde olmamak kaygısı da var olsa gerek.
Ama hayır..Dini referanslar,kaynağa atıflar özenli bir dille,özenli bir irdeleme tarzıyla,bilgimiz olduğu kadarı ile mutlaka belirtilmeli..
Gerçeği anmak,inandığımız gerçeklerin gerçek kaynağını anmak çook önemli.