Yaptığı açıklamada: “ TBMM Genel Kurulu’nda yapılan görüşmeler sonucu kabul edilen infaz düzenlemesini içeren Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın onayı ile Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yasal düzenlenmenin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum” diyen Başkan Filiz; Meclis'te engelleyemedikleri paketi, Anayasa Mahkemesi'ne götürmek suretiyle düzenlemeyi iptal ettirmek veya içerikteki neticeyi değiştirmek için uğraş verenlere de seslenerek; “Muhalefeti her şeye karşı gelmek olarak anlayan ve bu anlayışından asla vazgeçmeyen CHP aynı CHP. Yüzbinlerce mahkum ve ailesinin sabırsızlıkla beklediği ve sevindiği bu kanunu yalan ve iftiralarla manipüle etmeye hakkınız yok. Biraz saygı” dedi.
Başkan Filiz açıklamasında devamla şu ifadelere yer verdi:
MECLİSİN KUTSAL ÇATISI ALTINDA CİDDİYETTEN UZAK TAVIRLAR
Koronavirüs salgını nedeniyle hızlandırılan infaz düzenlemesi görüşmeleri TBMM Genel Kurulunda sürerken; Bu kanunu Mecliste engellemek için muhalefetin ciddiyetten uzak, tarihe geçecek ibretlik tavırlarını izledik. Şaşırdık mı? Asla şaşırmadık! Çünkü CHP aynı CHP idi. Ceza İnfaz Kanunu Tasarısı yasalaşmasın diye gayri ciddi önergelerle, bu kutsal çatıyı rencide ettiler.
Görüşmeler sırasında, Ana muhalefet partisi CHP, meclise kanun teklifinin içinde yer alan bazı kelimeleri muadilleriyle değiştirmek isteyen yeni önergeler sunarak; Önergede yer alan 'veya' kelimesini 'ya da' olarak 'geceleyin' kelimesini 'gece vakti' gibi aynı anlama gelen kelimelerle kanun teklifinde değişikliğe gidilmesini istedi. Sunulan önergelerde 'karar' kelimesini aynı anlama gelen 'hüküm' ile, 'eklenmiştir' kelimesini yine aynı manaya gelen 'ilave edilmiştir' ile değiştirmek istediklerini belirttiler.
Daha önce de bölümlere geçilmeden geneli üzerine yapılan görüşmeler de muhalefetin “siyasi suçlular”ı da gündeme getirmesiyle frenlenmişti.
İnfaz yasasının çıkması için günlerdir sözde destek veren CHP ve İYİ Parti, HDP’nin yapılan yoklama istemine Genel Kurul’a katılmayarak destek vermesi de ne kadar ciddiyetten uzak olduklarını da bir kez daha gözler önüne sermişti. Allah aşkına, burada samimiyet nerede? Bunu da ben son derece çelişkili buluyorum.
Şimdide Meclis Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaşan infaz düzenlemesini Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacaklarını söylemeleri ise milletimize saygısızlıktır.
CHP, HDP ve İyi Parti’nin infaz düzenlemesindeki bu denli ayak sürümesi’nin manipüle etmesi’nin esas sebebi, terör suçlularının kapsam dışı bırakılmasıdır. Bugün terör suçlarını kapsam dışı bırakmasaydık şayet, bu güruhun adalet ve eşitlik naraları atarak meclisteki görüşmeleri en hızlı şekilde bitireceğinden eminim.
BU DÜZENLEME OLDUKÇA ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER GETİRİYOR
Bu yasal düzenleme hem ceza, hem anayasa hukukunun, hem milletimizin vicdanının, hem içerisinden geçtiğimiz salgınla mücadele ortamında uluslararası toplumun ve uluslararası hukukun bir gereği olarak ortaya çıkmıştır.
TBMM'de AK Parti ve MHP gruplarının ortak gayretiyle teklife dönüşen uzun bir çalışmanın ardından genel kurulda kabul edilen bu düzenleme oldukça önemli değişiklikler getiriyor. Bu düzenlemeyle sistemin işleyişi; Hem mağdurlar, hem de suçlular açısında çok daha adil bir hale getirilmesi amaçlanıyor. Ceza da adalet olmaz ise vicdanların sızısını durdurmak mümkün değildir. Mağdurlar ve suçlular açısından en adil sistemin tesisi, suçluların ıslahının sağlanması, suça karışmış kişilerin yeniden suç işlemesine engel olunması ana hedeflerdir. Yeni infaz düzenlemesi uygulamadaki sıkıntılar yanında milletimizin ve kamu vicdanının hassasiyetlerini de dikkate alarak hazırlanmıştır. Ceza infaz kurumlarının yönetim ve işleyişleriyle ilgili sorunları gidermeye yönelik adımlar atılmıştır.
İnfaz ve denetimli serbestlik aşamalarında çocuk yaşlı hasta yeni doğum yapmış kadınlar gibi gruplar lehine insani yaklaşım geliştirilmiştir. Düzenlemedeki hükümlüler lehine iyileştirmeler ile yeni infaz yöntemleri, adaletin tecellisi sırasında vicdanların yaralanmasının önüne geçmek için çalışılmıştır.
Maruz kaldıkları ağır bir hastalık, engellilik veya kocama nedeniyle hayatlarını cezaevinde yalnız idame ettiremeyen 65 yaşını bitiren hükümlülerin cezası, Adalet Bakanlığının belirleyeceği devlet hastanesinden alınacak sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmek koşuluyla, denetimli serbestlik tedbiri altında infaz edilecektir.
30 Mart 2020'ye kadar işlenen suçlar bakımından, terör, cinsel saldırı ve istismar, kasten öldürme suçları ve özel hayatın gizliliğine ilişkin suçlar hariç; 0-6 yaş grubu çocuğu bulunan kadın hükümlüler ile 70 yaşını bitiren hükümlüler hakkında denetimli serbestlik süresi 4 yıl olarak uygulanacaktır.
Maruz kaldığı ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremediği tespit edilen şüpheli ile gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren altı ay geçmemiş bulunan kadın şüphelinin, tutuklanması yerine adli kontrol altına alınmasına karar verilebilecektir.
SUÇLARLA DAHA ETKİN MÜCADELE
Bunun yanında; Bazı suçlarla daha etkin mücadele edilebilmesi amacıyla cezaları artırılmıştır. Bu kapsamda yaralama suçunun canavarca his saikiyle, örneğin kezzap atmak suretiyle işlenmesi hali nitelikli haller arasına alınacak ve suçun bu suretle işlenmesi durumunda verilecek azami ceza 18 yıla çıkarılmıştır.
Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, yönetmek ve üye olmak ile tefecilik suçlarının cezaları artırılmış; Kasten yaralama suçunun, üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuzu kötüye kullanılarak silahla işlenmesi halinde, şikayet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında artırılırken, canavarca hisle işlenmesi halinde bir kat oranında yükseltilmiştir.
İNFAZ DÜZENLEMESİ ÇOK AÇIK VE NET
İnfaz düzenlemesinde hangi suçların kapsam dışı olduğu kamuoyu tarafından çok iyi bilinmesine rağmen, kimi kesimin yine anlamakta zorluk çektiğini görüyoruz.
Kanuna göre; terör suçları, örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçları, örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar, kasten öldürme suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar ve uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçları infaz düzenlemesi kapsamı dışında kaldı.
Kasten öldürme, yüzün sürekli değişikliğine sebebiyet veren kasten yaralama suçu, özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar ve devlet sırlarına karşı suçlar ile işkence ve eziyet suçları bakımından herhangi bir indirim yapılmadı.
Böylesi zor bir süreçte sağlıkta, ekonomide ve adalette mücadelemizi sürdürürken bize destek olmak yerine köstek olanlar acaba biraz olsun utanacaklar mı diye umutsuz bekleyişimizi sürdürüyoruz.
AK Parti olarak her zaman milletimizin yanındayız. Milletimiz için varız. Adalet mülkün temeli olduğuna göre; Bizim bu bakımdan geçmişimizle bugünümüzde adaletten söz edildiğinde hassasiyetimiz artar. Adalet her hak sahibine hakkını tastamam vermektir. Yapıcı eleştiriler başımızın üstüne. Başka saikle, maksatla saldırıya geçen odakların etkisi altında kalmadan, yalan ve iftiralarla manipüle etmeden, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür bir şekilde eleştirin. Ancak; Her çözüme bir sorun üretenler, Türkiye hep sorunlar içinde olsun ve hiç çözmesin ki biz bunları suistimal edelim diyenler her daim olduğu gibi şimdide varlar. Ne diyelim: “Allah ıslah etsin.”
Yorum Yazın