Yrd. Doç. Dr. Mohammad Alşalaldeh ameliyat hakkında yaptığı açıklamada şunları söyledi : Hastanın ileri derecede kalp yetmezliği, KOAH ve akciğer malignitesi şüphesi bulunmaktaydı. Acil servisimize nefes darlığı, göğüs ve karın ağrısıyla birlikte halsizlik şikayetleri ile başvurmuştu. Acil serviste yapılan tetkiklerin sonucunda hastanın sağ akciğer boşluğunda ileri derecede hematom (kan birikmesi ) ve inen aort (göğüsün içinde aşağı doğru uzanan aortun) genişlemesi ve delinmesinden şüphe edilmiştir. Hastanın hemoglobin değeri çok düşmüş böbrek fonksyonel testleri ise çok yükselmiştir. Aynı zamanda tansiyonu da düşüktür.
Hasta hemen kalp damar cerrahisi yoğun bakımına alındı, kan transfüzyonları ve medikal tedaviye başlandı. Hastanın genel durumu kötü olduğu için ve açık cerrahi müdahaleyi kaldıramayabileceği için kapalı tedavi yöntemiyle stent greft yerleştirmek üzere bu tür greftlerle ilgilenen firmayla görüşüldü fakat görüşme sonucunda hastamızın aort damarının bu tür bir stente uygun olmadığı yanıtı alındı. Hastanın vital bulguları ve genel durumu stabilleşince operasyona alındı. Hem göğüs hem batını aynı anda açarak inen ve abdominal aorta ulaşmaya çalışıldı. Hastanın ileri derecede kalp yetmezliği olduğundan dolayı kalbe dokunmadan (çalışan kalpte) ameliyatımıza başladık. Kendi hazırladığımız bir şantla ameliyat sırasında iç organların kanlanmasını sağladık. İnen aortun alt kısmında diyaframın tam üstünde sağ akciğer boşluğuna tünel oluşturarak kanamaya neden olan deliği bulduk. Deliği genişleterek sağ akciğer boşluğuna ulaşıldı ve biriken kan boşaltıldı. İnen aortun tamamı sentetik (yapay) bir graft ile değiştirildi.
Ameliyat sırasında en çok yaşadığımız sıkıntılardan biri ise, sağ akciğer yeterli havalanamadığı için tek başına sol akciğerin havalanmasıyla sol akciğerle ameliyatı sürdürmek zorunda kaldık. Akciğerin her havalanmasında mecburen cerrahi işlemimizi durduruyorduk sonra hastanın oksijen satürasyonu yeterli seviyeye gelince akciğeri söndürüp operasyona devam ettik, böylece ameliyat boyunca aralıklı çalışmak zorunda kaldığımız halde çalışan kalpte ameliyatı 4.5-5 saatte tamamladık.
Operasyon tamamlanınca hasta yine yoğun bakımda takip edildi. Ameliyattan sonra hastanın genel durumu düzenlenince takibe serviste devam ettik. O sırada ince bağırsaklarda bir kanama yaşandı. Medikal tedaviyle düzeltildi. Yoğun tedavi ve takipten sonra hasta sağlığına kavuştu. 84. yaş gününü hastanemizde kutladık. Ve bugün taburcu ederek evine sağ salim yolladık.
Aort anevrizması (genişlemesi): Popülasyonda özellikle 65 yaşın üstündeki insanlarda görülen ve mortalitesi (ölüm oranı) yüksek olan bir damar hastalığıdır. Damarın normal çapının 50 kadar artmasına anevrizma denilir. En çok korkulan komplikasyonlardan biri ise anevrizma yırtılması ve rüptürüdür. Teknoloji ve tedavi yöntemlerinin gelişmesiyle birlikte birçok anevrizma ve özellikle inen ve batın aort anevrizmaları kapalı yöntemle stent greft yerleştirerek tedavi etmemiz mümkün oldu. Açık cerrahiye göre bu yöntem hem açık cerrahiye kadar mortalite riski taşımaz hem de hasta ve cerrah için daha konforlu bir yöntemdir. Ne yazık ki hastamızın anevrizmasının boyutu ve deliğin lokasyonu nedeniyle böyle bir tedavi yöntemine uygun değildi. Açık cerrahi yüksek risk taşıdığı halde tek seçeneğimizdi. Hastanemizde şu ana kadar çok az sayıda yapılan bu tür ameliyatlara bugün başarılı bir vaka daha eklendi. Dr. Alşalaldeh bu tür büyük ve yüksek risk taşıyan vakalarda ekip uyumunun çok önemli olduğunu da belirtti.
Hastamız ameliyatımıza katılan başta Dr. Öğr. Üyesi Mohammad Alşalaldeh olmak üzere Dr. Serkan Akcan, Dr. Kadir Çekirdekoğlu ve Dr. Mehmet Bozkurt’ a anestezi doktorlarından Yrd. Doç. Dr. Asli Mete ve Yrd. Doç. Dr. İlknur Hatice Akbudak’a ve ameliyat hemşiresi Halil İbrahim Kutan’a yürekten teşekkürlerini iletti.
Yorum Yazın