Konu ile ilgili açıklama yapan Denizli OSB Bölge Müdürü Ahmet TAŞ, “Büyük Menderes Nehri’nde kritik seviyelere ulaştığı tespit edilen kirliliğin önüne geçmeyi hedefleyen “Tekstil Sektöründe Temiz Üretimin Yaygınlaştırılması” hareketi lansman toplantısına hoş geldiniz. Toplantıyı düzenleyen WWF – Türkiye Doğal Hayatı Koruma Vakfı ve Güney Ege Kalkınma Ajansı’na teşekkür ederim.
Denizli Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü olarak “Tekstil Sektöründe Temiz Üretimin Yaygınlaştırılması hareketini her konuda desteklemeye devam etmekteyiz. Yönetim Kurulumuz bu konuda bizim yapacağımız her türlü çalışmanın içinde olup, desteğini esirgememektedir. Bilindiği üzere Denizli ihracatının yaklaşık ¼’ü Organize Sanayi Bölgemizde gerçekleşmektedir. Bölgemizde üretilen ürünlerin 75 civarındaki kısmı tekstil sektörüne aittir. Özellikle boya, apre işletmelerinde çok ciddi oranda su tüketimi söz konusudur. Bölgemizde ortalama aylık 1.400.000 m³ su tüketimi gerçekleşmektedir. Bu miktar yer altı su kaynakları ve deşarj noktasından itibaren dere ve ırmaklar için önemli bir miktardır. Biz sanayicilerimiz olarak 1997 yılından beri Merkezi Atıksu Arıtma Tesisi aracılığı ile atıksu arıtımını gerçekleştirmekteyiz. Ancak son yıllarda rekabet ortamının artmasıyla sanayicilerimizin ihracat miktarlarını artırabilmeleri için birim maliyetlerini düşürmeleri gerekmektedir. Burada su miktarının azaltılması, boya ve kimyasalların otomasyon sistemi aracılığıyla daha uygun miktarlarda kullanılması söz konusu kirliliğin azalmasında büyük rol oynayacaktır. Bu yüzden “Tekstil Sektöründe Temiz Üretimin Yaygınlaştırılması” hareketi çok önemlidir. Sanayicilerimizin bu konuda yapacağı yatırımlar 1 – 3 yıl arasında kendilerine dönecektir. Toplam 12 milyon Euro’ya yapılacak yatırımla 20 su, enerji ve kimyasal tasarrufu sağlamak mümkündür. Bunun karşılığı 10 milyon Euro’dur. Bölgemizde bulunan Akürün Tekstil, Altınbaşak Tekstil, Aslı Tekstil, Ata Tekstil, Doksan Tekstil, Ekpen Tekstil, Hürsan Tekstil ve Gamateks Tekstil’in bu hareketi başından beri destekliyor olması bizi gururlandırmaktadır.” dedi.
H&M'in Bölge Sürdürülebilirlik Müdürü Julia Bakutis, şirketin kaynak verimliliği ve temiz üretim programları çerçevesindeki çalışmalarının, tedarik zincirinde yer alan iş ortaklarının su tüketimini azaltmalarına yardımcı olmaya devam ettiğini söyledi. Bakuis, “2017 yılında, su tüketimini küresel ölçekte 7.82 milyon m³ azaltan H&M grup Temiz Üretim programıyla, Bangladeş, Çin, Endonezya, Hindistan ve Türkiye’deki 270 üretim biriminde 2.636 çalışanı eğitti. Büyük Menderes Havzası’nda da, ortaklarımızı su koruma stratejimize katkıda bulunmaya teşvik ediyoruz. WWF-Türkiye ile işbirliğimizin, temiz üretime yönelik değişim sürecini kolaylaştırıcı etki yaratacağına inanıyoruz. Rehberin, bu değişim sürecini bizimle birlikte yaşamak isteyen tekstil şirketleri için faydalı olmasını diliyor ve hepinizi bu anlamlı yolculukta yanımıza bekliyoruz.”
Büyük Menderes Havzası’nda, tekstil sektöründe temiz üretime geçiş ile diğer sektörler, havzalar ve dünya için örnek olabilecek bir hareket başlattıklarını vurgulayan WWF-Türkiye Genel Müdürü Aslı Pasinli de, Büyük Menderes’in, 104 ülkede faaliyet gösteren WWF’nin Su Koruyuculuğu Programı’nın 15 öncelikli akarsu havzası arasında uygulamanın başlatıldığı 6 alandan biri olduğunu hatırlattı. Pasinli; “WWF-Türkiye olarak, temiz üretim yatırımlarının gerçekleştirilebilmesi için teknik ve mali işbirliği mekanizmalarının geliştirilmesini amaçlıyoruz.Tekstil sektörü boya ve apre işlemlerindeki yüksek kullanım nedeniyle ciddi bir su riskiyle karşı karşıya. Havzadaki su kaynaklarının azalmasıyla birlikte, suya yönelik talebin artması, sektörler ve firmalar arasındaki rekabetin de büyümesine yol açacaktır. Böyle bir rehberi kullanıma sunarak, tekstil sektöründe temiz üretim uygulamalarıyla su yönetiminde sürdürülebilirliğin hayata geçirilmesine katkıda bulunmak istiyoruz.”
Güney Ege Kalkınma Ajansı Genel Sekreter Vekili Özgür Akdoğan ise Ajansın kurulduğu günden bu yana sürdürülebilir çevre için çalışmakta olduğunu belirtti ve konuşmasında “Ülkemizin en verimli havzalarından birisi olan Büyük Menderes Havzası’nın büyük bir kısmına ev sahipliği yapan bölgemizde, tüm paydaşların ortak hareket etmesiyle gelecek nesillere temiz bir çevre bırakmamız gerektiğini düşünüyoruz. Sanayi, tarım ve suyun kullanıldığı tüm alanlarda çevre bilincinin yerleştirilmesi ile su ve enerjinin verimli kullanılması uygulamalarının yaygınlaştırılması sürdürülebilir çevre için gerçekleştirilen çalışmaların temel adımlarıdır. Çevre bilincinin güçlenerek kaynakların verimli kullanımının yaygınlaşması en büyük temennimizdir.” dedi.
Yorum Yazın