ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
Seçim için belirlenen 24 Haziran 2018'in millet ve ülke için hayırlı olmasını dileyen Bozdağ, 24 Haziran'ın Türkiye için tarihi bir gün olduğunu söyledi. Bozdağ, bu tarihin sıradan bir milletvekili ve cumhurbaşkanı seçimi olmadığını vurguladı.Bozdağ, 16 Nisan 2017'de milletin parlamenter sistemden cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişe karar verdiğini hatırlatarak, şöyle devam etti:
"O günden bugüne sistem değişti. Adeta milletimiz yeni bir araç aldı. Ama şimdi orada duruyor. Bunun kullanılmasının, faydası nedir; ondan istifade etmek istiyor ama istifade edilemiyor. 'Sistem değişti, sen dur kenarda, iki yıl daha biz devam edelim eski sistemle' Bu nedenle milletimizin yeni sistemden beklentileri bir yandan var. Öte yandan da eski sistemin devamı var, o sistemin hastalıkları var. O nedenle 24 Haziran yeni hükümet sisteminin milletin iradesi doğrultusunda uygulamaya konulacağı tarihtir. Esasında 24 Haziran, yeni bir dönemin kapısının aralanmasıdır."
Cumhuriyetin ilanından sonra değişik hükümet sistemlerinin uygulandığına değinen Bozdağ, şimdi cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçildiğini anımsattı. Bu sistemle Türkiye'nin adeta makas değiştirdiğini belirten Bozdağ, "Cumhuriyetin ilanından geçen 100 yıl sonra yeni bir dönemin kapısını aziz milletimiz 24 Haziran'dan açacaktır. O son derece önemlidir." diye konuştu.
"Türkiye'yi yıpratan şeyler olabilirdi"
Bozdağ, Türkiye'nin içeride ve dışarıda kendisini bekleyen güçlü ve zorlu sorunlara karşı onları aşacak bir iradeyle yoluna güçlü bir şekilde devam etmesi gerektiğine vurgu yaparak, şöyle devam etti:
"Türkiye 2019 Mart'ta bir mahalli seçim, kasımda milletvekili ve cumhurbaşkanı seçimi yaşayacaktı. Bu seçim sürecinin iki yıla yayılmış olması, bu süre içerisinde siyasi pek çok senaryoyu, belirsizliği, hesabı Türkiye üzerine birtakım planlar, tuzakları gündeme getirebilir ve Türkiye'yi bu konuda yıpratan şeyler olabilirdi. Tabii bunun ekonomik sonuçları, siyasi sonuçları başka şeyleri olabilir. Seçimin erkene alınması bu anlamda Türkiye üzerinde kirli hesap yapan, herkesin hesabını bozan bir adım olmuştur. Türkiye'ye dönük tuzak hazırlayanların tuzaklarını boşa çıkaran bir hamle olmuştur. Türkiye'de senaryoyu artık başkaları değil, bu millet yazacaktır. Bu milletin senaryoya da herkes tabi olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki AK Parti milletin partisidir, dolayısıyla millete rağmen Türkiye'nin bugününde ve geleceğinde kimsenin söz sahibi olamayacağını da bu karar çok net bir şekilde ortaya koymaktadır."
"Zikzakların Türkiye'nin sağlıklı yürüyüşüne zarar verdiği bir gerçek"
"Yarın seçim olursa ne olacak?", "İktidar kim olacak?", "Belediye ne olacak?", "Cumhurbaşkanlığı ne olacak?", "Erken seçim olacak mı, olmayacak mı?" zikzaklarının Türkiye'nin sağlıklı yürüyüşüne zarar verdiğinin bir gerçek olduğunu dile getiren Bozdağ, "O nedenle ülkemiz kazansın, milletimiz kazansın diye atılmış bir adımdır." şeklinde konuştu.
Bozdağ şunları söyledi:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın iki yılı vardı. Cumhurbaşkanımızın o seçimin erkene alınması kararı, esasında kendi görev süresinden de iki yıl vazgeçmesidir. Parlamentonun, görev süresinden iki yıl vazgeçmesidir. Bütün bunları, biz milletimizin ve devletimizin bekası için yapıyoruz. Milletimizin geleceği için devletimizin geleceği için böyle bir adımın atılma zarureti ortaya çıktığından dolayı da Sayın Bahçeli'nin çağrısı üzerine seçim kararı verilmiştir."
'24 Haziran seçim için uygun bir tarih'
Seçimlerin yapılması için 24 Haziran tarihinin belirlenmesine ilişkin soruyu yanıtlayan Bozdağ, "24 Haziran, seçim için uygun bir tarih olduğu için. Çünkü 26 Ağustos yazın ortası ve Kurban Bayramı'nın hemen akabi ve o dönemde de Hac mevsimi ve pek çok vatandaşımız, Hac ibadeti için yurt dışında olacak." diye konuştu.
Türkiye'de vatandaşların büyük bir kısmının tatil nedeniyle ikamet yeri dışında olabileceğine işaret eden Bozdağ, ayrıca iş gücü göçü nedeniyle bazı kişilerin de kendi ikamet yerinden başka yerlerde bulunabileceğini vurguladı. Bozdağ, şöyle devam etti:
"Bütün bunlar seçime katılımı azaltabilir. O nedenle seçime katılımın üst düzeyde olmasını sağlamak herkesin yeni dönemde cumhurbaşkanı ve milletvekili seçiminde iradesini sandığa özgür ve güvenli şekilde yansımasını sağlamak için 24 Haziran kararlaştırıldı. Türkiye, seçimin daha fazla gündemde tutulmasını ve ne olacak ve nasıl olacak tartışmaları ile vakit kaybetmesin, ne olacaksa hemen olsun, biz seçimin sonuçlarını görelim, hemen önümüze bakalım, işimize bakalım, Türkiye'yi seçim tartışmaları ile uzun bir zaman meşgul etmeyelim. Çünkü bizim yapacak çok işimiz var."
"Millet kazanacaktır, devletimiz kazanacaktır"
"Türkiye, zarar görmesin diye seçimin öne alınmasını kararlaştırdık. Yani daha uzağa götürmek demek, daha fazla Türkiye'yi bu tartışmalarla meşgul etmektir." diyen Bozdağ, şunları söyledi:
"Biz, artık bu tartışmaları bitirelim istiyoruz. Seçim tartışmaları bitsin, yeni sistem artık fiilen hayata geçsin, millet benimsediği yeni sistemi milletimize ve devletimize sağladığı faydaları doğrudan yaşasın artık. Türkiye'nin hızlı karar almaya, alınan kararları hızlı uygulamaya ihtiyacı var ve bu da yeni sistemin en doğal sonuçlarından bir tanesi."
Bozdağ, yeni sistem hayata geçtiği zaman Türkiye'nin hem terörle mücadelesinde hem içeride ve dışarıda gelişen olaylar karşısında hem de ekonomik konularda ve diğer pek çok konularda bugünkünden daha hızlı hareket etme kabiliyetine sahip olacağını vurguladı.
Meclis'ten geçmesi gerekmeyen bir sorun olması halinde cumhurbaşkanının kararname ile sorunu çözen bir adım atabileceğini ve böylece gerekli adımın sabah ya da akşam hemen hayata geçirileceği bir iradeye sahip olunabileceğini belirten Bozdağ, "Bütün bunlardan millet kazanacaktır, devletimiz kazanacaktır, herkes kazanacak. Onun için artık değişen sistemin hayata geçirilmesi için Türkiye'nin daha fazla beklemeye tahammülü yoktur. Yeni sistemin fiilen ve resmen artık hayata geçmesi gerekiyor." ifadesini kullandı.
Anayasanın artık Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile yönetileceği hükümlerini içerdiğine işaret eden Bozdağ, "Sistemi değiştirdik ama diyoruz ki; sisteme 'sen şöyle bir kenarda dur biz parlamenter sistemde devam edelim.' Diyelim ki, bir Mercedes almışız. Mercedes sen dur bir kenara, Hacı Murat'la biz yolumuza devam edelim. Madem ki sistem değişti, biz o yeni sistemle yolumuza devam etmeliyiz. Artık sistemin hayata geçirilmesini daha fazla geciktirmenin kimseye bir faydası yoktur." değerlendirmesini yaptı.
'Seçim tarihi piyasaları olumlu etkiler'
Bekir Bozdağ, erken seçim kararının ekonomiyi nasıl etkileyeceğine ilişkin soruya şu cevabı verdi:
"Olumlu etkileyeceğine inanıyorum. Dünkü piyasaların verdiği tepki de o olumlu etkiyi çok net bir şekilde ortaya koymaktadır. Geleceğe dair belirsizliklerin tamamı ortadan kaldırılmıştır. Türkiye üzerinde kurulacağı söylenen planlar, tuzaklar, senaryoların tamamı bunları planlayanların elinde patlamıştır. Şimdi esas senaryoyu millet yazmaktadır. Cumhurbaşkanımızın MHP lideri ile görüşmesi sonucunda alınan bu karar, Türkiye'nin geleceğinde söz sahibi olmanın bu milletin kendi evlatlarına ait olduğunu ortaya koymuştur. Ekonomi belirsizliği sevmez, istikrarsızlığı, krizleri, kaosları sevmez. Bütün bunlar ekonomiye çok büyük zarar verir."
Siyasi tecrübesine dayanarak ekonomideki iyileşmenin 24 Haziran'ı da beklemeyeceğini vurgulayan Bozdağ, "24 Haziran sabahı 5 yıllık bir yol belirlenmiş oluyor. Yatırım yapmak isteyen hesabını kitabını ona göre yapacak." diye konuştu.
'Önceden bir görüşme sonucu yapılan bir açıklama değil'
AK Parti ve MHP'nin cumhurbaşkanı adayının belli olduğu belirtilerek, "CHP sizce kimi aday gösterecek? Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olmasını bekliyor musunuz? Muhalefet cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ittifak yapabilir mi?" sorusu ile Mecliste gazetecilere MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin seçim çağrısına ilişkin, "Ben de sizlerle birlikte duydum" ifadeleri hatırlatılarak, "danışıklı dövüş" iddialarına yönelik değerlendirmesi sorulan Bozdağ, seçim çağrısını Bahçeli'nin konuşması sırasında duyduğunu belirtti.
Söz konusu açıklamanın önceden yapılan bir görüşmenin sonucu olmadığını vurgulayan Bozdağ, "danışıklı dövüş" iddalarının muhalefet partileri ve muhalif çevrelerce ortaya atıldığını söyledi.
Bozdağ, "Bizim adayımız çok net. AK Parti'nin adayı, MHP'nin adayı, milletin adayı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır." dedi.
"Siyasetin er meydanı"
AK Parti'nin adayını çok eskiden beri deklare ettiğini, MHP'nin de bunu söylediğini anımsatan Bozdağ, "Sokaktaki vatandaşa 'Cumhur ittifakının adayı kimdir?' diye sorun hep beraber, bir ağızdan 'Recep Tayyip Erdoğan'dır.' diyecek. Dolayısıyla bizim milletimizin huzuruna giderken Türkiye'yi kimin yöneteceğine dair milletimizin önüne götüreceğimiz aday bellidir" diye konuştu.
Bozdağ, karar vermesi gerekenin muhalefet partileri olduğunu belirterek, "Muhalefetin henüz kafası net bir şekilde oturmuş değil. Kafa çok karışık. Kim aday olacak? Sayın Kılıçdaroğlu ikide bir Cumhurbaşkanımıza 'Haydi hodri meydan. Gel, yarışalım. Televizyonlara çıkalım.' diyor. Şimdi Sayın Cumhurbaşkanımız AK Parti'nin adayı ve seçim meydanı kuruldu" ifadelerini kullandı.
Seçim meydanını, "siyasetin er meydanı" olarak nitelendiren Bozdağ, şunları kaydetti:
"Siyasetin er meydanı sandıktaki rekabettir. Şu anda siyasetin er meydanı kuruldu, başpehlivanların çıkması lazım. Demesi lazım ki 'Ben başpehlivanım.' Hakem kim? Aziz Türk milleti. Hakemliği o yapacak, pehlivan kispetini giyip çıkacak meydana. Sayın Cumhurbaşkanımız er meydanına çıkmış, siyasetin başpehlivanlarından bir tanesi. Şimdi Sayın Kılıçdaroğlu, eğer diyorsa ki 'Ben de er oğlu erim ben de bir başpehlivanım', o zaman kispetini giyip, 'Ben adayım.' diye çıkması lazım. Şimdi er meydanından nasıl kaçarız onun hesabını yapıyorlar. Bunun bir manası da şudur, CHP'nin Genel Başkanı eğer cumhurbaşkanlığına aday olmazsa bu şu demektir, 'Biz CHP olarak Türkiye'nin iktidarına talip değiliz. Türkiye'yi yönetmeye talip değiliz. Bizim içimizde Türkiye'yi yönetmeye ehil bir kadro, kişi yoktur. Bizim Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu da Türkiye'yi yönetmeye, Türkiye'nin cumhurbaşkanı olarak seçilmeye ehil birisi değildir.'"
"Zaten sırtı yerden hiç kalkmadı"
Kılıçdaroğlu'nun "Tuş olması durumunda ne olacağı" sorulan Bozdağ, "Başpehlivanlığı kaybeder. Zaten sırtı yerden hiç kalkmadı, her seçimde sırtı yerde. Bir daha sırtı yere düşecektir. O tabii kendi partisi içinde kendi yerini de tartıştıracaktır." dedi.
Yeni sistemde cumhurbaşkanı adayı olanların milletvekili adaylığına başvuruda bulunamayacağını hatırlatan Bozdağ, "Cumhurbaşkanı seçimi kaybettiğinde milletvekili olma şansı da olmayacağı için CHP'nin Genel Başkanlığını da kaybetme riski 24 Haziran'ın ertesinde onu bekliyor. O yüzden de 'Hiç olmazsa Türkiye'nin cumhurbaşkanı olamayacağız bari genel başkanlığı muhafaza edelim.' diye hesap içerisinde olduğuna dair düşüncem var. Yok, 'Benim derdim CHP Genel Başkanlığı değil, benim derdim Türkiye. Ben CHP'yi yönetmek değil Türkiye'yi yönetmek istiyorum.' diyorsa o zaman çıkacak cumhurbaşkanlığına aday olacak" ifadelerini kullandı.
Bozdağ, CHP'nin vatandaştan nasıl oy isteyeceğini sorarak, şu değerlendirmede bulundu:
"İktidara talip değil, Genel Başkanları cumhurbaşkanı adayı değil. 'Ben iktidar olacağım.' diyebilecek mi? Diyemeyecek. O zaman kim iktidar olacak, başka birisi iktidar olacak. Eğer öyle bir şey olursa. Vatandaş iktidara talip olmayana niye oy versin? O yüzden CHP, şimdiden başka bir yere doğru gidiyor. Şimdi Sayın Kılıçdaroğlu'nun hakkını yememek lazım. Bir şampiyonluğu var, nedir o? CHP kongrelerinde bütün rakiplerini yenme şampiyonluğu var. CHP'nin kendi iç kongrelerinde seçim kazanma başarısı var ama milletin sandığında ve siyasetin er meydanında elde ettiği bir seçim başarısı bugüne kadar yok. Sadece CHP'nin kongrelerinde yarışıyorsa işi çok kolay, herkesi ezip geçiyor ama er meydanı ayrı bir meydan, CHP'nin meydanı ayrı bir meydan. Tabii bu meydana çıkacak mı hep beraber göreceğiz. Benim kanaatim Kılıçdaroğlu'nun aday olmasıdır."
'CHP ittifak yapmaktan korkuyor'
Muhalefetin ittifak yapmasında mani olmadığını dile getiren Bozdağ, şöyle devam etti:
"CHP ittifak yapmaktan korkuyor. Kiminle ittifak yapacak, adres belli; CHP, HDP var. HDP ile ittifak yaptığı zaman onu vatansever, devletini, milletini seven samimi CHP tabanına anlatmakta çok ciddi zorluklar yaşayacaktır. Onlar belki oyunu bu ittifak nedeniyle CHP'nin adayına vermeyecektir. O yüzden orada bir zorluğu var. Şimdi ne yapacak? Diyor ki 'Biz milleti aldatmak için bir formül geliştirelim.' O nedir? 'Birinci turda herkes kendi adayını koysun, ikinci turda en çok kim alırsa onun etrafında millet bir araya gelsin. Böylece biz aziz milletimizi kandırmış oluruz hem HDP ile fiilen, resmen ittifak yapmış oluruz hem de ittifak yapmamış gibi gözükürüz. Biz kendi adayımızı koyduk, sonuçta ikinci tura kaldığı için de onlar bizim adayımıza vermiş olur.' Bu bir şark kurnazlığıdır. Türk milleti bu şark kurnazlığına izin vermez."
"Seçim ikinci tura kalmaz"
Bozdağ, seçimin ikinci tura kalıp kalmayacağına ilişkin de "Seçim ikinci tura kalmaz. Bu seçimin sonucu dün piyasaların verdiği tepkiden belli olmuştur." dedi.
Anketlerin, Türkiye'de seçimin ilk turda biteceğini gösterdiğini belirten Bozdağ, Türk milletinin, seçimin ikinci tura kalmasına izin vereceğine inanmadığını, danışıklı dövüş yapan, milleti aldatmak isteyenlere fırsat vereceğini de düşünmediğini dile getirdi.
"Tayyip Bey ikili oynamayı sevmez"
Bozdağ, cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçiminin 24 Haziran'da yapılacağının açıklanmasına ilişkin de şunları kaydetti:
"Bu karar danışıklı dövüş değil çünkü AK Parti de MHP de millete karşı hile yapmayan partilerdir. Biz milletimizi aldatacak bir şey yapmayız. Kaldı ki Sayın Cumhurbaşkanımızı yakından tanıyan herkes bilir, Tayyip Bey ikili oynamayı sevmez, içindekini tutmayı da sevmez. İçi neyse dışı da odur, gizlemesi yoktur. Aziz Türk milletinin ta kendisidir, tepkisini de sevgisini de açık ortaya koyar. Aziz milletimizin farklı düşünmesine hiç gerek yok, böyle bir şey olmuş olsa ilk tavrı kendisi koyardı. Tayyip Bey milleti aldatan bir siyasetin icracısı bugüne kadar olmamıştır, bundan sonra da olması söz konusu değildir. O birilerinin uydurmasıdır. Burada danışıklı dövüş söz konusu değildir."
"Şark kurnazlığıyla çıkmanın alemi yok"
Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Milletin önüne çıkarken şark kurnazlığıyla çıkmanın alemi yok. İttifak yapılacaksa net yapılmalı, açıkça ortaya konulmalı yoksa 'ilkeler ittifakı' diyerek bir ilkesizliğin altına, 'Biz ahlaki bir şey yapıyoruz' diyerek de bir ahlaksızlığın altına imza atıp, bunu 'ahlak' veya 'ilke' diye millete yutturmanın kimseye bir faydası yoktur. Aleni olmak lazım. HDP ile ittifak yapıyorsan açıkça yap ki şu anda hepimiz çok net biliyoruz, HDP ile CHP'nin oyları ister ittifak yapsınlar isterse yapmasınlar aynı adayda birleşecektir."
"Siyasetçi seçimden kaçmaz"
Bozdağ, seçime 66 gün kaldığı hatırlatılarak, "Seçimi ilan eden AK Parti sanırım hazır ama diğer partilerin hazırlanması için yeterli süre olmadığı eleştirilerine ne dersiniz?" sorusu üzerine şunları söyledi:
"Siyasetçi için seçim bayramdır. Çünkü o gün için ister hazırlıklı isterse hazırlıksız ol, o gün geldiğinde herkes o günü yaşar. Bayramlara da bazı aileler hazır girer, bazıları hazır girmez ama sonuçta bayram gelir ve siz o bayramı yaşarsınız. Siyasetçi seçimden kaçmaz, her daim seçime hazır olması siyasetin doğası gereğidir. Biz AK Parti olarak seçime hazırız. Biz ilçe kongrelerimizi yaptık, il kongrelerimizi yaptık. İzmir ve İstanbul hariç hepsini yaptık. Kadın ve gençlik kolları kongrelerimizi yaptık."
AK Parti'nin kongrelerine Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Genel Başkanvekili ve Başbakan Binali Yıldırım'ın yanı sıra bakanların, genel başkan yardımcılarının katıldığını hatırlatan Bozdağ, "İlçe kongrelerimizi, il kongrelerimizi yaptık. İki ilimiz kaldı. Şu ana kadar 49 il kongresine Cumhurbaşkanımız katıldı. Biz 16 Nisan öncesi Türkiye'yi elden geçirdik, adeta Türkiye'nin dört bir yanını fellik fellik gezdik. Öte yandan kongrelerle partimizi, teşkilatlarımızı yeniledik." dedi.
"Vakti boşa harcıyorlar"
AK Parti'nin seçime hazır olduğunu, kongre sürecini tamamlayan MHP ve CHP'nin de aynı durumda bulunduğunu belirten Bozdağ, şu ifadeleri kullandı:
"CHP de hazır. O da büyük kongresini, il kongresini yaptı ama CHP bizim yaptığımız gibi bütün illeri gidip gezmezse bütün teşkilatlara genel başkan gitmezse bizim onların yerine de çalışacak halimiz yok ki. Sayın Cumhurbaşkanımız bir yandan Türkiye'yi yönetiyor diğer yandan ülkenin iç ve dış meselesiyle boğuşuyor öte yandan 49 ilin kongresine gidiyor. İstanbul'u görüyorsunuz, Ankara'nın ilçelerini gördünüz, bazı büyük ilçeleri gördünüz. Günde üç ilçede kongreye katılıyor. Cumhurbaşkanımız bunca meşgale arasında kongrelere katılacak vakti buluyor da ana muhalefet partisi niye vakit bulamasın? Onlar da bulur ama tembellik olduğu için onların vakit problemi var. Çünkü vakti boşa harcıyorlar."
'YSK bir güven müessesesi olarak adeta yıldız gibi parlıyor'
Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerinin 24 Haziran'da yapılması konusunda Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) takviminde bir sorun yaşanmayacağını belirten Bozdağ, bugüne kadar seçimlerin başarılı şekilde yapıldığını ifade etti.
Bozdağ, "YSK bir güven müessesesi olarak adeta yıldız gibi parlıyor. Çünkü pek çok eleştiri yapılmasına rağmen YSK'ya güveni bugüne kadar kimse zedeleyemedi." diye konuştu.
En doğru yapılan işlerin başında seçim işlerinin geldiğini aktaran Bozdağ, bütün dünyanın YSK'nın seçimi doğruluk, dürüstlük ilkeleri çerçevesinde yaptığının şahidi olduğunu bildirdi.
YSK'nın seçim takvimini şimdiden hazırladığı kanaatinde olduğunu, Meclisten seçim kararının çıkmasını beklediğini anlatan Bozdağ, seçim kararı çıktığında takvimin, hangi gün ne olacağının ilan edileceğine dikkati çekti.
'OHAL seçimi olumsuz etkilemeyecektir'
OHAL'de erken seçime gidilmesine yönelik muhalefetin eleştirilerine karşılık Bozdağ, 1990'lı yıllarda Türkiye'deki bazı illerde OHAL olduğunu ve seçime gidildiğini hatırlattı.
Bozdağ, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra OHAL ilan edildiğine değinerek, 16 Nisan halk oylamasının da OHAL şartları altında yapıldığını, muhalefetin bunu da eleştirdiğini anımsattı. 16 Nisan'daki halk oylamasında seçim güvenliği bakımından hiçbir sorun yaşanmadığına işaret eden Bozdağ, "Şimdi yeniden seçime gidiyoruz. Seçim sürecinin OHAL'de olması, seçim çalışmalarına en ufak bir zarar vermeyecektir. Seçimi de olumsuz etkilemeyecektir. Çünkü OHAL terör örgütleriyle, PKK, KCK, DEAŞ, FETÖ ile diğer terör örgütleri ve teröristlerle mücadele için ilan edilmiştir." değerlendirmesinde bulundu.
Bugüne kadar OHAL'in, terör örgütleri ve teröristler dışında hiçbir vatandaşın hayatını olumsuz yönde etkilemediğini belirten Bozdağ, OHAL'in hayatın olağan akışını bugüne kadar değiştirmediğini vurguladı.
Bekir Bozdağ, toplantıların, gösterilerin OHAL olmadan önceki dönemde nasıl yapıldıysa sonrasında da aynı şekilde yapıldığını belirterek, şöyle devam etti:
"Ama diyelim terör örgütleri bir şey yapmak istediğinde zaten OHAL olmasa da onlara izin verilmiyor, OHAL'in olduğu dönemde de izin verilmiyor. O yüzden terör örgütleri ve teröristler dışında hiçbir vatandaşımızın hayatında OHAL'de bugüne kadar olmayan değişiklik bundan sonra da olmayacaktır. Hayat olağan akışında devam etmektedir. Herkes hak ve hürriyetlerini herhangi bir kısıtlamaya maruz kalmadan kullanabilmektedir. Sıkıntı yaşayanlar, terörle ilgili konular, birtakım ithamlar vesaireler olduğunda bunun üzerine OHAL olsa da olmasa da gidilecektir.
OHAL altında seçimin yapılmasına anayasal ve yasal engel yoktur, olması da mümkün değildir."
Yorum Yazın