KAHİRE (AA) - Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) ikamet eden eski Mısır Başbakanı Ahmed Şefik'in 2018'de ülkesinde yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olacağını açıklaması, Mısırlı uzmanlarca "siyasi deprem" olarak nitelendirilirken, bu bağlamda önümüzdeki süreçte Mısır'da farklı gelişmelerin yaşanabileceği belirtiliyor.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin en önemli müttefiklerinden BAE'de 2012'den bu yana ikamet eden Şefik, adaylığını açıklamasının ardından BAE'nin kendisine seyahat yasağı getirdiğini belirtti. BAE Dışişleri Bakanı Enver Karkaş ise Şefik'in ülkeden ayrılmasında engel bulunmadığını duyurdu.
BAE, Mısır'da Sisi rejimine en büyük desteği veren önemli müttefiklerden biri. BAE yönetimi, 3 Temmuz 2013'te ülkenin seçilmiş cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin darbeyle görevinden uzaklaştırılmasını ve ordunun yönetime el koymasını memnuniyetle karşılamıştı.
Yeni meydan okuma diliŞefik'in adaylık ve BAE'nin seyahat yasağı açıklaması bir meydan okuma diliyle yapıldı. Şefik, "Her ne olursa olsun görevimden geri durmayacağım konusunda halkıma söz veriyorum." demişti.
Başta insan haklarıyla ilgili dosyalar olmak üzere muhaliflerin tanımıyla "Sisi'nin zayıf olduğu konularla" ilgilenmeye çalışan Şefik, insan haklarının kimsenin kimseye hibesi olamayacağını, aşamalı olarak uygulanamayacağını ifade etti.
2014 yılı cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Sisi'ye destek veren Şefik, sivil, demokratik, istikrarlı, eleştirilebilir, herkesle iş birliği içinde bir yönetim biçimine ulaşmayı önemseyen gruptan biri olarak kendisini gösteriyor.
Altı yıl hava kuvvetleri komutanı olarak çalışan, önceki hükümetlerde bakan ve başbakanlık görevleri yürüten Şefik, kendisini devlet müessesesi içinde uzun tecrübelere sahip bir isim olarak öne çıkarmaya çalışıyor.
Şefik'in açıklamasının ardından Sisi yanlısı siyasetçiler ve medya, Şefik'in adaylığına ve Katar'ın Al Jazeera kanalına çıkmasına ciddi tepki gösterdi.
Bunun "Mısır ve BAE'yi arkadan vurmak" olduğu şeklinde eleştiriler yükselirken, bazıları da "Sisi, ülkeyi yeniden kurmak için yoruldu, Şefik hazıra konamaz." şeklinde tepki verdi.
Mısır'da 2012 seçimlerinde Mursi'nin rakibi olan Şefik, 12 milyondan fazla oy aldı (oyların yüzde 49'u). Mursi karşısında yenilerek, seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından BAE'ye giden Şefik, bir süredir istifalarla gündeme gelen Ulusal Hareket Partisi'nin liderliğini yapıyor.
Dört yıllığına 8 Haziran 2014'te cumhurbaşkanı olan Sisi ise ikinci ve son dönem adaylık konusunda net bir açıklama yapmadı.
Siyasi depremŞefik'in adaylık açıklamasını AA muhabirine değerlendiren Mısırlı akademisyen Said Sadık, Mısır tarihindeki en kanlı terör olayı olan Ravda Camisi saldırısından sonra bu açıklamanın yapıldığına dikkati çekti.
"Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Batıdan Sisi'ye terörü bitiremediği yönünde eleştiriler var." diyen Sadık, uluslararası, bölgesel ve ülke içi gelişmelerin, Şefik'i adaylığını ilan etmeye teşvik ettiğini belirtti.
"Bu siyasi bir deprem ve dengeleri değiştirebilir. Çünkü rejimin zayıf bir anında geldi." diyen Sadık sözlerine şöyle devam etti:
"Şefik bilinen askeri ve derin desteğinin yanı sıra Sisi'nin yanında duran kesimin de desteğine sahip. Ayrıca İslami kesim Şefik'i, kendilerini hapse atan Sisi'den bir kurtuluş kapısı olarak görüyor. Bu açıklama, BAE'den böyle bir yolla ilan edilmesiyle siyasi deprem etkisi yarattı. Konu BAE'den daha büyük. Yerel değil uluslararası bir boyutu var. Mısır cumhurbaşkanlığı meselesi, yerel olmaktan öte uluslararası ve bölgesel bir konudur.".
Şefik'in Sisi için gerçek anlamda bir rakip olduğunu belirten Sadık, 2012'deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinden Şefik'in ikinci sırada çıktığını, Sisi'yi seçen tabanla Şefik'in tabanının aynı olduğunu, bu nedenle Şefik'in seçimlere girmesi ile Mısır'da dengelerin değişebileceğini söyledi.
Mısırlı muhalif siyasetçi ve Şefik yanlısı Mecdi Hamdan, Şefik'in aday ilan edilmesi konusunda "Şefik umutsuzluk nedir bilmez. Mısır sokaklarını salladı, dengeyi değiştirecektir. O Mısır'dan başkasına da bağlı değildir." dedi.
Mısırlıların çoğunluğunun Şefik'e oy vermesini beklediğini ifade eden Hamdan, "Şefik'in aday olma kararı iktidar yanlılarının yüzlerinin asılmasına sebep oldu. Geri kalan Mısırlılar ise bundan memnun." diye konuştu.
Şefik'in adaylığı sonrası ona karşı başlatılan saldırıların ve karalamaların, onun güçlü bir aday olduğunu gösterdiğini ifade eden Hamdan, Sisi'den farklı düşünen herkesin, özellikle de İslami kesimin Şefik'i destekleyeceğini savundu.
"Beklenmedik bir durum"Mısırlı akademisyen Saadettin İbrahim ise, "Mısırlıların Şefik'i tekrar aday olarak kabul edeceğini düşünüyorum. 2012'deki seçimlerde 13 milyon oy almıştı. Bunlardan 6 ya da 7 milyonu Şefik'in kendi tabanı." ifadelerini kullandı.
İbrahim Mısır'daki siyasi gerginliğin, artan hayat pahalılığının ve güvenlik koşullarının Sisi'nin değil rakibinin lehine olduğunu söyledi.
Öte yandan Ürdün'deki Ortadoğu Araştırmaları Merkezi Müdürü Vacid el-Ahmed ise, Şefik'in adaylığının siyasi bir deprem olmadığını, kendisinin 2012 seçimlerinde de aday olduğunu ve kazanmaya yaklaştığını ifade etti.
Ahmed, "Bu duruma deprem diyemeyiz ancak asker kökenli birinin başka bir asker kökenli kişinin karşısına çıkmasının beklenmedik bir durum olduğunu söyleyebiliriz." diye konuştu.
Yorum Yazın