Türk Eğitim Sen (TES) Denizli Şube Başkanı Emre Erdoğan, MEB tarafından ceza verilen kişilerin yönetici olarak atanmalarına tepki gösterdi.
“SAHTEKARLIK GÖRMEZDEN GELİNDİ”
TES Şube Başkanı Erdoğan, ceza alan kişilerin yönetici olarak atanmalarına anlam veremediklerini belirterek, “12 Temmuz 2018 tarihinde yapmış olduğumuz basın açıklamasında “Motorlu Taşıt Sürücüleri Direksiyon Eğitimi Sınav Sorumluluğu Kurs Programı”na katılmadıkları halde belge alan 35 kişi ve sahte belge işinin içinde olan dönemin şube müdürü için MEB tarafından verilen cezaların uygulanmasını talep etmiş, Türk Eğitim Sen Denizli şubesi olarak olayın takipçisi olacağımızı belirtmiştik. Talebimiz doğrultusunda belgeler iptal edilmiş olup 35 kişiye uyarı cezası verilmiş, ayrıca dönemin şube müdürü görevden alınmış ve öğretmen olarak kadrosu İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne geçirilmiştir. Buraya kadar MEM görevini yerine getirmiştir. Fakat işin buradan sonraki kısmında yine akla mantığa sığmayan uygulamalar görmekteyiz. MEM söz konusu 35 kişiden 4’ünü yaptıkları sahtekârlığı görmezden gelerek idareci olarak görevlendirmiştir. Y.Ş. ve F.A. müdürlük, S.T. ve F.D. ise müdür yardımcılığı görevlerine uygun gören Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ne yapmaya çalıştığını anlamış değiliz.
“BU NE YAMAN ÇELİŞKİ”
Milli Eğitim yetkililerini yanlıştan dönmeye çağıran Erdoğan, “Şube müdürünün görevden uzaklaştırıldığı soruşturmanın hemen akabinde, olayın adli boyutu neticelenmeden bu 4 kişinin idareci yapılması başlı başına bir çelişkidir. İşlenen suç şube müdürlüğü yapmaya engel teşkil edecek kadar ağırken,okul müdürlüğü veya müdür yardımcılığı yapmaya nasıl engel olamaz? Ayrıca daha önce Pamukkale Ortaokulu’nda müdürlük yaparken hakkında verilen bir dilekçeyle soruşturma geçirdiği bilinen F.A. bu atamayla Cankurtaran Ortaokulu’na müdür yapılarak cezalandırılmış mı oluyor, yoksa ödüllendirilmiş mi? Organize bir şekilde evrakta sahteciliğin kitabını yazmaya kalkan bu şahıslar nasıl idarecilik yapabilecekler, hangi yüzle “EDEP” projesinden bahsedebileceklerdir? Bunların idareci olarak kalması hem okullarında görev yapan öğretmenler, hem öğrenciler hem de veliler için zuldür. Bunların bırakın idarecilik yapmayı öğretmenlik yapmaları bile etik değildir. Olayın ortaya çıktığı zamanlarda İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürleri ve Atama Şube Müdürleriyle konuyu konuştuğumuzda bu düşüncelerimizde bize hak verdiklerini ifade etmişlerdi. Öyleyse bu şahısların arkalarında başka güçler mi vardır? Eğer böyle bir durum söz konusu ise bu güçlerin kimler olduğunu bilmek isteriz. Yok, eğer bir yanlışlık söz konusu ise sorumlu yöneticilerimizin biran önce bu yanlıştan dönmeleri ve bahsi geçen şahısların atamalarını iptal ederek hatalarını düzeltmeleri gerektiğini hatırlatırız” diye konuştu.
Yorum Yazın