EMANET EDİLEN MİRASA SAHİP ÇIKMALIYIZ
Bu zaferin yeni bir devrin ve yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu belirten Öztürk, “Üzerinde yaşadığımız vatan, bu zaferle bize yurt olmuştur. Anadolu’nun anahtarı, bu zaferle alınmış, Anadolu’ya İslam mührü vurulmuştur” diye konuştu. Bin yıldır yaşadığımız türlü tarihi serüvenlere ve handikaplara rağmen, hala bu vatanda hayat sürüyor isek, bunu her şeyden önce Malazgirt Zaferi’ne borçlu olduğumuzu ifade eden Öztürk, “Bu borcun en iyi ödenme biçimi ise, emanet edilen mirasa sahip çıkıp layık olmaya çalışmak ve gelecek kuşaklara alnımızın akıyla devretmektir” diye konuştu.
GENÇLERİMİZ TARİHİ HADİSELERDEN DERS ALIP GELECEĞİ İNŞA ETMELİ
AGD’nin milli ve manevi değerlerine bağlı bir gençlik yetiştirmek için çalışmalarını sürdürdüğünü kaydeden Öztürk, “Geleneksel olarak düzenlediğimiz İstanbul’un Fethi, Çanakkale Zaferi, Sarıkamış Şehitlerini Anma ve Malazgirt Zaferi kutlamaları ile gençlerimizi tarihi değerlerle buluşturma çabası içindeyiz. Amacımız gençlerimizin tarihi hadiselerden ders alıp geleceği inşa etmelerini sağlamaktır” dedi. Malazgirt Savaşı’nda çok önemli tarihi anekdotlar olduğunu dile getiren Öztürk, “Sultan Alparslan, hocası Ebû Nasr Muhammed’in tavsiyesine uyarak savaş zamanını mübarek Cuma günü olarak tayin etmişti. “Ölürsem kefenim olsun” diyerek beyaz elbiselerine bürünüp atının kuyruğunu bağlamış ve cenk meydanına öylece çıkmıştır. Bütün İslam coğrafyasında savaşın başarısı için dua edilmiş ve hutbeler okunmuştur. Malazgirt Zaferi dünya çapında bir hadise olmuştur. Anadolu’da var olan Bizans-grek Ortodoks anlayışı yerine bin yıldır İslam medeniyeti hâkim olmuştur” dedi.
Yorum Yazın