Bilindiği üzere, Kurumlar Vergisi mükelleflerinin 2024 hesap dönemine ilişkin beyannamelerini 30 Nisan 2025 Çarşamba günü sonuna kadar vermeleri gerekmektedir. Ancak bu dönem yaşanan olağanüstü şartlar ve ağırlaşan iş yükü nedeniyle bu tarihe uyulması fiilen mümkün değildir. 2024 hesap döneminden itibaren, enflasyon düzeltmesi vergisel etki doğuracak şekilde tüm kurumlar vergisi mükellefleri için zorunlu hale gelmiştir. Bildiğiniz gibi Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın daha önce yaptığı düzenlemeye göre; *2023 yılı cirosu 50 milyon TL'nin altında olan mükellefler, 2024 geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapmamış olsalar bile, cirosu 50 milyon TL'nin üzerinde olan diğer mükellefler ile birlikte 2024 hesap dönemi sonunda enflasyon düzeltmesi yapılması ve vergisel etkisinin bilanço ve gelir tablolarına yansıtılması zorunludur. Bu çalışmalar teknik düzeyi yüksek, zaman alıcı ve dikkat gerektiren bir süreçtir. Mevcut yazılımlar bu hesaplamaları eksiksiz şekilde gerçekleştirememekte; manuel kontroller, düzeltmeler ve alternatif yöntem analizleri meslek mensuplarının yüksek titizliğiyle yapılmaktadır. Özellikle büyük ölçekli firmalarda düzeltme yöntemi tercihlerinin seçimlerin sonuçları ortaya çıkacak sonuçları milyonlarca lira etkileyebilmektedir.
Bu da beyanname hazırlık sürecinin olağan dönemlere kıyasla çok daha kritik hale geldiğini göstermektedir.
-Ramazan Bayramı tatilinin idari izinlerle birleştirilmesi 6 Nisan 2025'e kadar boşluk yaratmış
bu sürede efektif çalışmalar yapılamamıştır.
- 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı resmi tatili,
- Ve özellikle 23 Nisan'da İstanbul ve çevresinde meydana gelen deprem ve artçı sarsıntılar iş dünyasını ciddi şekilde etkilemiş ve bu Zorlu Süreci Daha da Ağırlaştıran Faktörler olmuştur.
Ayrıca;
- Gelir Vergisi beyannameleri,
- SGK bildirgeleri, KDV2, Damga Vergisi beyannameleri,
- 26 Nisan Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannameleri,
- 28 Nisan Katma Değer Vergisi Beyannameleri gibi yoğun bîr beyan dönemi yaşanmıştır.
Bu yükümlülüklerin yanında vergi dairelerinden gelen izaha davet talepleri ve süregelen vergi incelemeleri de iş yükünü artırmıştır.
Tüm bu olağanüstü şartlar dikkate alınarak, kurumlar vergisi beyannameleri için süre uzatımı defaatle talep edilmiş; 18 Nisan 2025 tarihinde resmî yazıyla da TÜRMOB aracılığıyla Bakanlığa sunulmuştur. Makul bîr süre uzatımı beklerken Ancak Bakanlık, 28 Nisan 2025 tarihinde yani dün akşamüstü yaptığı açıklamada süre uzatımı yapılmayacağını duyurmuştur. Bu karar; hayatın olağan akışıyla ve çalışma şartlarının gerçekleriyle bağdaşmamaktadır. Kamu vicdanında derin bir yara açmış z meslek mensuplarının İnsanî koşullarda hizmet üretme imkanını hiçe saymıştır.
Kanunla Bakanlığa verilen süre uzatma yetkisi, bu olağanüstü şartlarda kullanılmayacaksa ne zaman kullanılacaktır?
Eğer bu kararın gerekçesi devletin finansman ihtiyacı ise, bu bedel gece gündüz çalışan mali müşavirlere mi ödettirilmelidir. Bu Kabul edilemez. Finansman ihtiyacı bahane olamaz. Bu şartlarda beyannamelerin eksiksiz ve sağlıklı hazırlanması mümkün değildir.
Son 12 Kurumlar Vergisi Beyan Döneminin 9'unda süre uzatımı yapılmıştır. Bugün geçmiş yıllara kıyasla çok daha ağır gerekçeler mevcutken, bu haklı talebin reddedilmesi ciddi bir güven kaybına yol açmıştır. İdarenin sağduyulu ve sahadan gelen talepleri dikkate alan bir açıklama yapması beklenirken Hazine ve Maliye Bakanlığının gerçekler ve kamu vicdanından uzak açıklaması, fedakarca çalışan, en doğru bilgiyi üretebilmek için gecesini gündüzüne katan meslek mensuplarını derinden sarsmıştır. Adil yönetim ve kamusal anlayış en çok böyle zor zamanlarda ortaya çıkar. Mali müşavirler yalnızca rakamların değil, ekonomik güvenin, şeffaflığın ve kamu gelirlerinin emekçisi ve garantörüdür.
Ekonominin kayıt altına alınmasında, vergi gelirlerinin toplanmasında, iş dünyasının finansal şeffaflığının sağlanmasında hayati rol üstlenmektedirler. Bu fedakârlık ve emek, adil ve İnsanî çalışma koşullarının sağlanmasını zorunlu kılmaktadır. Bu ağır yükler ve sorumluluklar karşısında meslektaşlarımızın hayati riskleri giderek artmaktadır. Unutulmamalıdır ki sağlığımızın olduğu gibi sabrımızın da bir sonu vardır. Bize önem verilmesini, insan görülmesini ve değer verilmesini bekliyoruz.
Unutulmamalıdır ki: Ekonomi yalnızca rakamlarla değil; adalet, vicdan ve toplumla kurulan güven ilişkisiyle ayakta kalır. Bu güvenin zedelenmesi yalnızca bireyleri değil doğrudan devletin ve kamu yönetiminin itibarını da zedeler. Denizli SMMM Odası olarak; Meslek mensuplarımızın haklı talepleriyle birlikte, Kamusal adalet ve eşitlik ilkelerinin, savunucusu olmaya devam edeceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz.
Ve artık resmi tatillerin beyan sürelerine otomatik olarak ilave edileceği bir düzenlemenin bir an önce yapılması gerektiğinin altını bir kez daha çiziyoruz.
Sonuç olarak; Talebimiz Net ve Açıktır:
* Kurumlar vergisi beyannamelerinin son verilme tarihinin makul bir süre uzatılması
yönündeki talebimizi yineliyor,
- Hazine ve Maliye Bakanlığını bu haklı çağrıya kulak vermeye davet ediyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Denizli Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası
Yorum Yazın