Rahmet, bereket, mağfiret yüklü bulutlarıyla manevi hayatımıza bir muştu, ferahlık ve huzur vesilesi olarak doğan mübarek Üç Aylara girmiş bulunuyoruz. Salgın hastalığın ve salgın tedbirlerinin, belirsizliğin, kaygının, ölüm korkusunun ruhumuzu, gönlümüzü bunalttığı, daralttığı, 13 masum vatan evladı şehidimizi, cani terör örgütü PKK’nın hunharca katletmesinin verdiği derin acının yüreklerimizi kavurduğu şu günlerde Rabbimiz’in “Ben varsam gam, keder, tasa belirsizlik yok. Bana güvenin, bana sığının, bana koşun, rahmet, mağfiret, tevbe kapılarını sonuna kadar açtım,” dercesine bize lütuf, nimet ve fırsat olarak bu manevi arınma ve teselli günlerini verdiği için Rabbimize ne kadar şükretsek azdır. İçinde Recep, Şaban ve Ramazan aylarını barındıran Üç Aylar; bize emanet olarak verilen şu sınırlı ve hesabı verilecek olan hayatımızı manen gözden geçirmek, eksik ve kusurlu yönlerimizi ıslah ve tamir etmek, manevi huzur ve neşeye ermek, günahlarımızdan arınmak ve manevi yükselişimize vesile olacak hayru hasenatımızı çoğaltmak için adeta Rabbimizin bize bir ikramiyesidir. Üç ayların biz müslümanlar için ne kadar önemli olduğunu Efendimiz (s.a.v)’in içtenlikle yaptığı ve bize öğrettiği şu duadan anlıyoruz. “Allahım! Recep ve Şaban'ı bize mübarek kıl. Ve bizi Ramazan Ayı'na ulaştır.”
Gecesiyle, gündüzüyle farzlara hassasiyet gösterme, hayatımızı sorgulama hayat rehberimiz Kur'an'la ilişkimizi gözden geçirme fırsatı sunan feyzi, ikramı, ihsanı bol kutlu zaman dilimlerinden, gecelerden ilki de 18 Şubat’ı 19 Şubat’a, yani Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece idrak edeceğimiz Regaib Kandili’dir.
Regaib; “Elde edilmek istenen büyük armağan, kendisine rağbet edilen” anlamına gelmektedir. Bu gece, inananların kurtuluşa ermesi, manevi dinginliğe ulaşması için bir başlangıçtır. Zira bu zaman diliminde kulluk daha bir coşku ve bilinçle yaşanır. Allah (c.c)’ın varlığı ve üzerimizdeki lütuf, izzet ve ikramı daha bir derinden hissedilir. Regaib Gecesi , Allah Rasulü (s.a.v)’in; “Beş gece var ki; o gecelerde yapılan dualar geri dönmez” diye bizlere adeta bir lütuf olarak ikram ettiği gecelerin de başlangıcıdır. Susuzluktan çoraklaşmış, adeta kurumuş topraklar için yağmur ne ise; ibadetsizlikten pusulasını şaşırmış, kasvete bürünmüş, pas tutmuş kalpler için de bu gece öyledir. Akıllı ve uyanık müslüman, salgın döneminin madde ve manevi tahribatını, manevi yozlaşmasını, ruhumuzda oluşturduğu derin kaygı ve korkuları bertaraf etme adına bu ay ve geceleri ganimete dönüştürmeli, Rabbine sığınmalı, dünyanın faniliği hakikatini daldığı dünya meşgalesinden sıyrılarak hatırlamalı, tam bir teslimiyet göstererek kulluğunun gereklerini yerine getirme cihetine gitmelidir. Nice tanıdık dost ve insanımızı bu salgında ebedi aleme yolcu ettiğimizi, kaçınılmaz hakikatin bize de bir gün geleceğini, bunun her faninin akıbeti olduğunu unutmamalı ve ebedi aleme hazırlık için Üç Aylar ve tüm zamanları en iyi şekilde değerlendirmelidir.
Gelin! Sözlerimizi, Rabbimiz’in “Duanız olmasa ne diye size değer vereyim” diye bizleri teşvik buyurduğu bir tazarru ve niyaz ile bitirelim.
“Ülkemizde ve tüm dünyada yaşayan mümin kardeşlerimiz için Recep ve Şaban ayını mübarek kıl ve bizleri Ramazan ayına, huzurla, bereketle ve sükûnla ulaşmayı nasip eyle!”
“Allah’ım! Ülkemizi ve tüm dünyayı etkisi altında tutan salgın afetinden bizleri, halkımızı ve tüm insanlığı emin ve muhafaza eyle. Salgında vefat eden tüm kardeşlerimize rahmet eyle. Dünyanın dört bir yanında ve mazlum coğrafyalarda hayatta kalma mücadelesi veren mazlumlara, biçarelere, yetimlere yardım eyleyip bizleri de onlara kol kanat gerenlerden eyle. Ya Rabbi. Ülkemiz ve mazlumlar adına zalimlere, terör şebekelerine karşı canla başla mücadele eden kahraman ve şanlı ordumuzu her tür bela, terör ve afetlerden emin ve muhafaza eyle. Kuzey Irak Gara bölgesinde hunharca şehit edilen kahraman evlatlarımızın şehadetlerini kabul eyle. Kendilerine merhametinle muamele eyle. Ruhlarını şad, makamlarını âli eyle. Ülkemiz üzerinde çirkin emelleri olan, bizleri bölüp parçalamak isteyen hainlere, teröristlere ve terör destekçilerine fırsat verme. Ailelerine bizlere ve tüm ülkemize sabır, metanet ve sağlık ihsan eyle. Bu toprakları bize vatan kılan tüm şühedâmıza rahmet eyle…”
Bu gecenin Denizli’miz, ülkemiz ve bütün İslam aleminin salgından kurtulmasına ve sıkıntılarımızın giderilmesine vesile olmasını, birlik, beraberlik, huzur ve kardeşliğimizin daha güçlü olmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.
Yorum Yazın