BALIKESİR - SEYHAN KIRICI
Türkiye'nin önemli kırmızı et üretim merkezlerinden Balıkesir'in Bigadiç ilçesinde, seyahat edenlere güzergahlarını değiştirten bahar lezzeti "oğlak güveci", günlük 5 bin porsiyonluk tüketimle bölgede yemek turizmini hareketlendirdi.
İlçede hizmet veren 10 kasap, çiğ kırmızı et ve ürünlerinin satışının yanı sıra bünyesindeki lokantalarda farklı şekillerde hazırlanmış et yemekleri de sunuyor.
Bu dönemde kasap lokantalarda, en çok oğlak güveci yapılıyor. Güveç günde yaklaşık 5 bin porsiyon tüketiliyor. Ocak ve şubat aylarında doğan oğlaklar, nisan ayından itibaren kesilmeye başlanıyor ve haziran ortalarına kadar bu küçükbaşların etlerinden yapılan güveçler, fırınlarda odun ateşinde ortalama 2 saat pişirildikten sonra eşsiz bir lezzete kavuşuyor.
İstanbul ve Bursa gibi şehirlerden İzmir ve Edremit Körfezi yönünde seyahat eden birçok kişi, oğlak güveci yemek için güzergahlarını değiştirip, karayolundan 35 kilometre uzaklıktaki Bigadiç'e geçiyor.
Bigadiç Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Murat Değer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilçeye özgü kırmızı etin, hayvanların, genelde merada beslenmesi dolayısıyla İstanbul gibi büyükşehirlerden, restoranlardan talep gördüğünü söyledi.
"Lezzetini dağlardaki otlardan, kekikten alıyor"Bu dönemde özelikle oğlak eti veya oğlak güvecine talebin yüksek olduğunu vurgulayan Değer, "İlçemizde 65 bin civarı küçükbaş hayvan bulunuyor. Bunun 35 binini keçi oluşturuyor. 5 yıl öncesine göre keçi sayısı 25 binden 35 bine çıktı. Bazı koyun yetiştiricileri bile keçiye yöneldi. Keçi, oğlak güvecinin de etkisiyle yetiştiricisine kazandırmaya başladı. Süt oğlaklar önceden para etmezdi ama odun fırınındaki güveçlere gelen talep dolayısıyla kazandırmaya başladı." dedi.
İlçedeki günlük taze tüketimin yanı sıra oğlak güvecinin, Ankara ve İstanbul gibi büyük kentlere gerek pişmiş gerekse çiğ olarak gönderildiğini dile getiren Değer, "Etimiz lezzetini, dağlarda yetişen otlardan, kekikten alıyor. Birçok kişi de bu lezzet için yolunu değiştiriyor ya da özellikle buraya yemeğe geliyor." diye konuştu.
Oğlak güvecinin, bölgede yemek turizminin önünü açtığını belirten Değer, diğer et yemeklerinin de tüketilmeye başlandığını, hem üreticilerin hem de esnafın bundan memnun olduğunu söyledi.
Isıtılmış fırında 2 saatte pişiyorİlçedeki bir restoranın şefi Hakan Demirhan da hazırlık aşamasının yanında taş fırında istenilen sıcaklığı yakalamanın önemine değinerek, oğlak güvecinin, yaklaşık 2 saat odun ateşinde ısıtılmış taş fırında yavaş yavaş pişmesi gerektiğini aktardı.
Günlük ortalama bin, bin 200 porsiyon oğlak güveci hazırladığını dile getiren Demirhan, "Oğlak etini, güveç kabına uygun parçalara ayırıyoruz. Daha sonra kabın en altı kısmına domates ve biber doğruyoruz, üzerine parçaladığımız etleri diziyoruz. Bu yemek kısıtlı bir dönemde çıkıyor ve o yüzden çok ilgi görüyor." dedi.
Bursa'dan Manisa'ya seyahat eden Osman Adıgüzel, bu dönemde özelikle oğlak güveci için Bigadiç'te mola verdiğini söyledi.
İşi gereği ayda 4-5 kez İstanbul-İzmir karayolundan ilçeye geçtiğini belirten Adıgüzel, "Daha önce yedim, hatta aileme de paket yaptırıp götürüyorum. Çocuklar da çok seviyor, bir defasında onları da yemeye getirmiştim. Özellikle birkaç sefer arkadaşlarımla da yemeye geldim. Gerçekten farklı bir lezzet." diye konuştu.
Bilal Gültekin ise geçen yıl İstanbul'dan ilçeye bir arkadaşını görmeye geldiğini ve ilk olarak o zaman oğlak güvecini yediğini belirtti.
Bugün de İzmir'e gitmek için İstanbul'dan yola çıktığını dile getiren Gültekin, "Oğlak güvecini ilk yediğimde çok beğenmiştim. Eti çok hoşuma gitti, yemek konusunda meşhur bir yer. Bugün İzmir'e giderken yine uğramak istedim. Ben çok beğeniyorum, ayrı bir lezzet arkadaşlarıma da bazen bahsediyorum." ifadelerini kullandı.
Lokantada oğlak güveci yemeye gelen Selçuk Akgül ise tayinin çıkması üzerine ilçedeki bir okulda müdürlük yaptığını söyledi. Bigadiç'in et konusunda ününü duyduğunu, oğlak güvecini tadınca da buna hak verdiğini kaydeden Akgül, "Çok memnun kaldım, farklı bir lezzet, tavsiye ediyorum." dedi.
Yorum Yazın