ANKARA (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Gazze'de yaşanan İsrail katliamı konusunda Türkiye olarak bir duruş sergilediklerini, adım attıklarını ancak bunun tek başına Türkiye'nin meselesi olmadığını ve sadece Türkiye'nin çabalarının yeterli olmayacağını vurgulayan Çavuşoğlu, Birleşmiş Milletlerin (BM) rolünün önemine dikkat çekti.
Çavuşoğlu, yaşananlar konusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sadece İslam dünyasından liderleri değil, aynı zamanda Papa, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve diğer liderleri de aradığını belirterek, hem Başbakan Binali Yıldırım hem de kendisinin muhataplarını aradığını söyledi.
Çavuşoğlu, amaçlarının tüm dünyayı bu konu etrafında birleştirmek olduğunu kaydetti.
Yarın İslam İşbirliği Teşkilatını (İİT) toplayacaklarını ve ayrıca büyük bir miting yapacaklarını dile getiren Çavuşoğlu, bazı liderlerin de istemeleri halinde söz konusu mitinge katılacağı bilgisini verdi.
Çavuşoğlu, bugün Kahire'de Arap Ligi Dışişleri Bakanları Toplantısı olacağını ve cuma günü de Cenevre'de "İnsan Hakları Konseyi"nin toplanacağını aktararak, bu toplantılarda, ABD ve İsrail'e güçlü mesaj vermek bakımından güçlü kararların çıkmasının önemine işaret etti.
"Ama sadece yarınla yetinirsek olmaz. Sonraki adım BM Güvenlik Konseyine bu konuyu gündeme getirmek." diyen Çavuşoğlu, bu çerçevede üyeleri tek tek aradıklarının altını çizdi.
Sonraki adımın ise Genel Kurul olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Burada bir karar çıkartmamız lazım. Dün Güney Afrika Dışişleri Bakanı ile görüştüm ve kendisiyle hem Afrika Birliği hem de BM'de iş birliği yapacağız ki Filistin konusunda sesini en çok çıkartan bir ülke olarak Filistin acısını en iyi anlayanlardan. Fakat buralardan karar çıkması önemli değil artık, hesap verebilirlik önemli. Bunun Uluslararası Ceza Mahkemesine götürülmesi gerekiyor ve bunu tabii Filistin götürebiliyor, üçüncü bir ülke götüremiyor. Yarın Cenevre'de İnsan Hakları Konseyi toplanacak ve burada bağımsız bir soruşturma yapılması için karar çıkacak. İnsanlığa karşı işlenen bu suçun bağımsız bir komisyon tarafından incelenmesi gerekiyor ve bu rapor doğrultusunda da İsrail'in artık hukuk önünde de cevap vermesi gerekiyor."
Bakan Çavuşoğlu, AB ile bu konuda yakın iş birliği içinde olduklarını ve bu çerçevede geçen hafta önemli bir toplantı yaptıklarını hatırlatarak, iş birliğini devam ettireceklerini vurguladı.
İsrail'in Ankara Büyükelçisi Eitan Naeh'in attığı tweetlerle ortamı tahrik ettiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, büyükelçinin Türkiye'den ayrıldığı sırada Dış Hatlar Gidiş Terminali'ni kullandığını ve kendisine gerekli prosedürün uygulandığını belirtti.
İsrail ile yaşanan gerilimİsrail'in Gazze'deki katliamının ardından Türkiye'nin Tel Aviv ve Washington büyükelçilerini kendilerinin istişareler için çağırdığını, İsrail'in göndermediğini belirten Çavuşoğlu, her iki büyükelçiyle de görüştüğünü söyledi.
Çavuşoğlu, İsrail ile ilişkileri, Mavi Marmara olayından sonra Türkiye’nin şartlarını yerine getirdiği için normalleştirdiklerini anımsatarak, "O zamanda biz çok açık ve net bir şekilde söyledik ki, sizin Filistin'de Gazze'de onların haklarını ihlal eden adımlarınıza sessiz kalacağımız anlamına gelmez. Eleştirinin tonu, senin orada yaptığın ihlallerin seviyesiyle orantılı. Daha önceki 3 şartımızı yerine getirdi diye, ilişkilerimizi normalleştirdik diye, İsrail’in zulmüne göz yumamayız, sessiz kalamayız. Hükümet olarak, devlet olarak, millet olarak biz buna sessiz kalamayız." diye konuştu.
İsrail’in tavrını siyonist olmayan Musevilerin de eleştirdiğine işaret eden Dışişleri Bakanı, "En ufak vicdanı olan bir insan hangi dinden olursa olsun bunu kabullenemez. Musevilerin çoğu da çok ağır bir şekilde eleştiriyorlar. Ve bize de diyorlar ki; ‘Siz Siyonistlerle Siyonist Musevileri çok iyi ayırt ediyorsunuz'. Teşekkür ediyorlar Cumhurbaşkanımıza. Biz, Musevilere tarih boyunca yardım etmişiz. Bizde antisemitizm yok. Biz de İsrail’e tepki var." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, ABD Başkanı Donald Trump'ın bu kararı yakın çevresiyle tek başına aldığını belirterek, "Biliyorum ki; bakanlar kurulunda birçok kişi eski Dışişleri Bakanı (Rex) Tillerson dahil bu adımlara karşıydı. Tillerson'ın söylediğine göre (taşınma) en az 5-6 yıl sürerdi. Biz de ABD nezdinde tepkimizi koyuyoruz. ABD’nin yaptığı yanlışa başından beri karşı çıkıyoruz. BM'deki aldırdığımız karar da ABD’nin aldığı bu yanlış karara karşı alınmış bir karardı." dedi.
"ABD'nin güvenilirliği gidiyor"Çavuşoğlu, ABD'den kendilerine yönelik bu konuda "Ağır yüklenmeyin" gibi beklentiler olduğunu dile getirerek, "Yanlış adım atacaksın, Ortadoğu barış sürecini tamamen ortadan kaldıracaksın, ne uğruna? İsrail oradaki kardeşlerimizi katletti, çok sayıda şehidimiz var. Ne amaçla kime hizmet ediyorsun." değerlendirmesinde bulundu.
ABD'nin büyükelçiliği taşıma kararını kimle istişare ettiğini de sorgulayan Çavuşoğlu, "İİT Dönem Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, sık sık arıyorsun, bu adımı atarken doğru olup olmayacağını istişare ettin mi, danıştın mı? Müslüman ülke liderleriyle görüştü mü? Onu bilmiyoruz. Fikri alınacak bir kişi varsa o da birinci düzeyde Cumhurbaşkanımızdır. Aynı şekilde Ürdün Kralı Abdullah. Kudüs'ün hamisi Ürdün'dür. Dolayısıyla bunlarla istişare edildi mi? Ben yaptım ettim olmaz, güçlüyüm olmaz." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, ABD'nin aynı tutumu İran’ın nükleer programına ilişkin de sergilediğine dikkati çekerek, "İran konusunda da aynısını yapıyor. 'Ben istediğim kararı alırım' olmaz. Olmayacak da. Artık bütün dünya sorgulamaya başladı. Güvenilirlik gidiyor. Ciddi belirsizlik var. Ciddi bir endişe olduğunu görüyoruz. Herkes bizim kadar dik duramıyor değişik sebeplerden dolayı. O zaman Türkiye sesini çıkardığında 'Kimse Türkiye niye gür sesini çıkarıyor demesin?' Biz yanlışın karşısında olmaya devam edeceğiz." dedi.
Yaralıların durumuFilistin ve Gazze'deki yaralılar için Türkiye'nin her türlü girişimi yaptığını belirten Bakan Çavuşoğlu, İsrail'i eleştirerek, şunları kaydetti:
"İnsani değerlerden tamamen uzak bir yönetim var. Aynı şekilde Başbakan Yardımcımız Recep Bey, Dünya Sağlık Örgütünün başkanı kendisinin yakın arkadaşı, onunla temasa geçti. Tüm çabalarımızı gösteriyoruz. Bu insanlar Mısır'da da tedavi olsunlar fark etmez. Çok sayıda yaralı var. Bu insanların Türkiye'de ya da en yakın yerde hastanelere taşınması lazım. Biz bu konuda hazırız. Buna bile engel çıkaran bir yönetim var. Tamamen insanlıktan uzaklaşmış bir yönetim var maalesef."
Hakan Atilla davasıEski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın ABD'deki davada 32 ay hapis cezasına mahkum edildiğinin ve savcının talep ettiği cezaya göre daha az ceza aldığının hatırlatılması üzerine Çavuşoğlu, "Tabii talep edilen ceza miktarına baktığınız zaman öyle fakat suçsuz insana bir gün de ceza versen haksızlıktır. Neticede başından beri belli. FETÖ'nün hazırladığı iddianamelerden yola çıkılarak New York'ta FETÖ motifli bir dava açıldı. FETÖ'ye yakın hakim ve savcılar bunu başlattı. Jüri niye karar vermekte zorlandı? Kimler baskı yaptı. Çünkü ortada bir delil yok. Zaten Rıza Sarraf'ın da Hakan Attila ile ilgili hiçbir suçlaması olmadı. Tamamen siyasi motifli. 32 aya sevinmek doğru değil bana göre. Suçsuz bir insana 32 ay ceza vermek de hukuka aykırıdır." değerlendirmesini yaptı.
Çavuşoğlu, söz konusu davanın başka boyutları olabileceğine dair yorumlara ilişkin de Türkiye'nin hem hukuki boyutta hem de diplomatik alanda girişimlerini sürdürdüğüne dikkati çekerek, "Haksız süreç var, hakkımızı da bizim savunmamız lazım." dedi.
"YPG'nin Menbiç'ten çekilmesi önemli"Çavuşoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile 4 Haziran'da yapacakları görüşmedeki gündem maddelerinin ne olacağına dair bir soruya, çalışma gruplarının konsolosluk ve hukuki konuları sürdürdüğüne işaret ederek, "Bu konuda bir ön mutabakat var ancak ABD'de dışişleri bakanı değişikliği nedeniyle maalesef bu onay gerçekleşemedi." yanıtını verdi.
4 Haziran'daki görüşmede, ön mutabakatın onayını yapıp, bir an önce uygulamaya geçmeyi umduklarını dile getiren Çavuşoğlu, "Burada özellikle YPG'nin Menbiç'ten çekilmesi önemli. YPG'nin sadece Menbiç'ten çekilmesi yetmez. Şu anda YPG'nin kontrolündeki tüm bölgelerin istikrara yeniden kavuşturulması önemli. Buranın güvenliği, kimler yönetecek? Elbette ileride siyasi çözüm olduğu zaman merkezi yönetime entegre edilecek şekilde olması lazım." diye konuştu.
Çavuşoğlu, ABD-Türkiye ilişkilerini bozan en önemli faktörün ABD'nin YPG'ye destek vermesi ve hemen Türkiye sınırının az ötesinde bir terör koridoru oluşturulmasına yardım etmesi olduğunu ifade ederek, "Dolayısıyla bu ilişkilerimizin normalleştirilmesi için önemli ama sadece bu yol haritası sadece ilişkilerimizin biraz olsun normalleşmesine vesile olmayacak, Suriye'nin geleceği için de çok önemli bir adım olacak." yorumunu yaptı.
Suriye'de herhangi bir sonuca doğru gidilip gidilmediği sorusuna Çavuşoğlu, "Burada en önemli problem, Cenevre sürecinin yeniden canlandırılamaması. Maalesef Cenevre süreci Astana sayesinde 6 defa toplandı. Ama herhangi bir somut adım görmedik. Bunun da sebebi belli. Rejim, Cenevre'de herhangi bir konuyu muhalefetle veya diğerleriyle görüşmek istemiyor." cevabını verdi.
Çavuşoğlu, Batı ülkelerinin de Cenevre sürecini canlandırmak adına istenilen kıvamda olmadığına değinerek, "Korkarım Cenevre'de bu iş gelişmezse, adımlar atılmazsa, başka bir platforma gidebilir. Mesela Astana'ya da gidebilir." ifadelerini kullandı.
Suriye'de çatışmaların azalmasında Halep'ten bu yana Türkiye'nin önemli bir rolü olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, ateşkes ihlallerine rağmen bu ihlallerin sınırlı bir hale geldiğini söyledi.
İdlib'de kurulan 12 gözlem noktası için Genelkurmayı tebrik eden ve bunların yapılmasının kolay olmadığını vurgulayan Çavuşoğlu, bu gözlem noktalarını amacının ihlallerin önüne geçmek olduğunu belirtti.
"ABD'nin ciddi bir prestij kaybı var"ABD'nin İran ile nükleer anlaşmadan geri çekilmesinin sonuçları ve Türkiye'ye etkileri hakkında bir soruya ilişkin Çavuşoğlu, tek bir ülkenin yaptırım kararı ile bunun olmayacağını dile getirerek, "ABD'nin tek başına 'ben yaptırım kararı alıyorum, herkes alsın' demesinden herkes rahatsız, başta AB olmak üzere." değerlendirmesinde bulundu.
Çavuşoğlu, ABD'nin dayatmacı yaklaşımları yüzünden diğer ülkelerde direnç başladığına dikkati çekerek, "ABD'nin uluslararası camia üzerindeki o istediğini yaptıran anlayışı ile eskiden beri devam eden o nüfuzu ciddi bir şekilde azalmaya başladı. Ciddi bir prestij kaybı var." ifadelerini kullandı.
Yaklaşan 24 Haziran seçimleri için yurt dışı seçmenlere yönelik Çavuşoğlu, gurbetçilerin sıkıntılarının çözülmesi için artık elektronik ortamda oy verme uygulamasına geçilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
Muhabir: Dildar Baykan, Meltem Bulur, Barış Seçkin
Yorum Yazın