ANKARA (AA) - Yeşim Sert Karaaslan - Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ersin Erdoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bel ağrısı, fıtık ve soğuk algınlığı şikayetlerinin insanların hayat kalitesi ile verimliliğini düşüren sorunların başında geldiğini anlattı.
Bel ağrısı ve fıtığın ciddi bir sağlık sorunu olmasının yanı sıra iş gücü kaybına da yol açtığına dikkati çeken Erdoğan, bu konuda ABD ve İngiltere'de iki ayrı işveren konfederasyonu tarafından araştırma yapıldığını belirtti.
Erdoğan, şunları kaydetti:
"Araştırmada, çalışanların neredeyse yarısının izin alma gerekçesi bel ağrısı ve soğuk algınlığı olarak belirlendi. Bel ağrısı ve fıtık, hastaya çektirdiği ızdırap kadar devlete de mali açıdan büyük yük getiriyor. Son yıllarda AB üyesi ülkeler, bel fıtığı için egzersiz önerilmesini tavsiye ediyor. Çünkü, bel ağrısına istirahat değil, egzersiz iyi geliyor. Bu yöntem aynı zamanda bütçeyi de yormuyor."
Amerikan Hekim Birliği ve Amerikan Ağrı Derneğince hazırlanan klinik uygulama kılavuzlarında da bel ağrısı olan hastaların aktif hayata devam etmesi gerektiğinin vurgulandığını ifade eden Erdoğan, bunu destekleyen çeşitli bilimsel araştırmalar da bulunduğunu söyledi.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bel ağrısı olan hastalar için aktivite ile istirahati karşılaştıran 10 çalışmanın dahil edildiği bir araştırmada, aktif kalanlarda küçük ağrı azalmalarının orta düzeyde etkili olduğu ortaya kondu. Akut bel ağrısı olan Japon işçileri içeren bir başka araştırmada, istirahat grubu ile aktif grup karşılaştırıldı. Araştırmada, istirahat grubunda yer alan işçilerde tekrarlayan veya kronik bel ağrısının daha yüksek olduğu tespit edildi."
"Her bel ağrısı bel fıtığı anlamı taşımaz"Verimliği düşüren bel fıtığına ilişkin bilgi veren Erdoğan, bunun en sık görülen fiziksel hastalıklar içinde yer aldığını söyledi. Erdoğan, yatakta uyurken yapılan ters bir hareketin bile bel fıtığı gelişmesine yol açabileceğine dikkati çekti.
İnsan iskeletinin, omurga ve disklerden oluştuğunu anlatan Erdoğan, omurgaların birleşerek blok halde iskeleti meydana getirirken, disklerin de omurgalar arasındaki yastıklar olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Erdoğan, disklerin yaşın ilerlemesine bağlı yıprandığının altını çizerek, "Kapsülde küçük yırtıklar başlar. Yırtık, diskin aşırı yük alması ile oluşabilir. Diskin aşırı yüklenmesi için ağır bir şeyler yapmak şart değildir. Yatakta uyurken dönme hareketi esnasında da olabilir. Bu disk çıkıntısı da sinire basarak bacağa yayılan ağrıya neden olur." diye konuştu.
"Uyuşukluğa dikkat"Her bel ağrısının bel fıtığı anlamı taşımadığına dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bacak da ağrıyorsa o tarafta bel ağrısı daha fazladır. Bu ağrı, bel fıtığının bulgusu olabilir. Bacak ağrısı olarak bilinen siyatik ise kalçanın arkasından bacağa devam eden sinirin bel omurlarındaki sinir köklerinin baskı altında kalmasıyla oluşur. Ağrı kalçadan topuğa kadar yayılabilir.
Uyuşukluk ve güçsüzlüğe karşı dikkatli olunmalı. Çünkü, uyuşukluk ve güçten düşme çok sık olmasa bile sinire olan baskının fazla olduğunun işaretidir. Karıncalanma, bacağın genellikle alt kısmında ve ayakta oluyorsa, fıtık ihtimali vardır. Vücutta etkili olan kramp, genellikle etkilenen sinirin kontrol ettiği kaslarda meydana gelir. Bazen belde de olabilir."
Tedavinin yaklaşık 6 hafta sürdüğünü aktaran Erdoğan, bu sürenin ilk iki haftasının biraz zor geçtiğini belirtti. Erdoğan, ikinci haftadan sonra hastanın kendini daha iyi hissettiğini, önce ağrının geçmeye başladığını, ardından güçsüzlük ve uyuşukluk halinin sona erdiğini ifade etti.
Bel fıtığında tedavi seçenekleriProf. Dr. Erdoğan, kuvvetsizlik ve uyuşukluk halinin artması, ağrının şiddetlenmesi ve şikayetlerin artması halinde cerrahi seçeneğinin söz konusu olabildiğini ifade etti.
Genellikle ilk aşamada istirahat verildiğini dile getiren Prof. Dr. Erdoğan, "Eskiden hastalar 20 gün boyunca sert zemine yatırıldı. Şimdi ise bunun yerine mümkün olduğu kadar hareket ve egzersiz öneriliyor. Nörolojik defisit yapmış bel fıtıkları için değil bu öneri. Özellikle ameliyat ya da fizik tedavi yapılıp iyileşen hastaların bel kaslarını güçlendirici egzersizlerine devam etmesi gerekiyor." dedi.
Prof. Dr. Erdoğan, egzersizin de mutlaka hekim bilgisiyle ve ağrının kişiyi hareket etmeyecek kadar etkilemediği akut dönemin geçtiği durumda yapılması gerektiğini kaydetti.
ABD'de ilaçlı ve ameliyatlı tedavilerde bağımlılık ve ölüm oranlarının arttığını ifade eden Prof. Dr. Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"İngiltere'de durum daha iyi. Bel ağrısı sonrası sağlıklı yaşamak için ABD'de daha fazla cerrahi uygulama yöntem tercih ediliyor. Ayrıca narkotik ağrı kesiciler kullanılıyor. İngiltere'de bu cerrahi müdahale ve ilaç kullanma oranı daha az ve oradaki doktorlar egzersiz öneriyor. Sonuçlar da bu durumda daha iyi oluyor. Hollanda ve Avustralya da 'pozitif sağlık' programı uygulayacağını açıkladı."
Yorum Yazın