ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen Proje Bazlı Teşvik Sistemi Tanıtımı ve 2017 Yılında Hazırlıkları Tamamlanan Yatırımlara Teşvik Belgesi Dağıtım Töreni'ne katıldı.
Yıldırım, burada yaptığı konuşmada, Almanya'da bölücü terör örgütü yandaşları tarafından yapılan gösteriyi protesto eden Yusuf Ünsal'ın, Alman polisinin kötü muamelesine maruz kaldığını hatırlattı. Yıldırım, "Teröristlere değil de teröriste karşı çıkan vatandaşımıza şiddet uygulayan Alman polisini de şiddetle kınıyor, 'Ölümüne Erdoğan' diye haykıran kardeşimizin gözlerinden öpüyorum." diye konuştu.
"Yatırım üssü haline getirmek için gayret ediyoruz"İlan edilen projelerin ülkeye, millete ve sektöre hayırlı olmasını dileyen Yıldırım, AK Parti'nin göreve geldiğinden beri Türkiye'yi yatırım üssü bir ülke haline getirmek için gece gündüz çalıştığını kaydetti.
Türkiye'de bir yılda yapılan yatırımın bir biriminin devlet, sekiz katının ise özel sektör tarafından yapıldığını dile getiren Yıldırım, "Özel sektör 800 milyar üzerinde Türkiye'de yatırım yapıyor. Devlet ne kadar yapıyor? 125 milyar yatırım yapıyor. İşte 15 yılda nereden nereye geldiğimizi gösteren en güzel rakamlar bunlar. Artık Türkiye özel sektör eliyle kalkınmasını sürdürüyor. Bu da bizim için gurur verici bir şeydir." ifadelerini kullandı.
Yıldırım, yatırımcıların görüşleri, önerileri ve desteklerinin icraatların yapılmasında yol gösterici olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin bugün yatırım çeken ülkelerden biri olmasını şüphesiz hep birlikte başardık. Milli gelirimizi 851 milyar dolara çıkardığımız gibi. Mevcuda ilave olarak 10 milyon vatandaşımıza istihdam sağladık. Spekülatörlerin, karamsar senaryo üretenlerin heveslerini geçtiğimiz 15 yılda kursaklarında bıraktık."
Türkiye'nin düşmanlarının bütün beklentilerini boşa çıkardığını kaydeden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bize diz çöktürmeye gelen emperyal güçler ve onların örgütlerini yerle bir ettik. Hamdolsun Türkiye bugün kararlılıkla geleceğe yürüyor. 16 yılda bütün makroekonomik göstergelerde tarihi denebilecek başarıları birlikte sağladık. 1993-2002 yılları arasında Türkiye ortalama olarak yılda sadece 2,6 büyüme başarmışken 2003-2017 yılları arasında ortalama yüzde 5,8 oranında büyümeyi sağlamıştır. 2017 elde ettiğimiz 7,4'lük büyümenin 2,3 puanı yatırım ve net ihracattan geliyor. İhracatımız da 2017'de yüzde 10'nun üzerinde artmıştır. Bu tablo da gösteriyor ki Türkiye yatırıma, ihracata dayalı bir büyüme sürecine girmiştir. Bu istikrarlı büyüme inşallah önümüzdeki yıllarda da aynen devam edecektir."
"Pakette birçok yenilik var"Yıldırım, Proje Bazlı Teşvik Sistemi'ne ilişkin şu bilgileri verdi:
"Bu noktada ileri teknoloji hedefiyle attığımız en cesur adımlardan birisi, proje bazlı yatırım ve teşvik sistemidir. Bölgesel kalkınmayı sağlamak ve bölgeler arası kalkınma açığını en aza indirmek hedefimiz başta olmak üzere bu pakette birçok yenilikler var. Bu paket, 135 milyar lira yatırım hacminde ve 34 bin doğrudan, 135 bin dolaylı istihdam sağlayacak. İhracatımıza 6 milyar liranın üzerinde ilave bir katkı olacak. İhracata sağlanan katkının yanı sıra en büyük meselelerimizden biri olan cari açığımızı da 19 milyar dolar azaltacak bir proje paketinden bahsediyoruz. Kısacası, bu projeler hayata geçtiğinde cari açığımız, ihracat artışı ve ithalattaki azalma dolayısıyla 25 milyar dolar lehimize gelişmiş olacak.
Bunun için hangi imkanları sağlıyoruz? Gümrük vergisinde istisna getiriyoruz, yatırım kapsamında makine teçhizata KDV istisnası getiriyoruz. Bina inşaat harcamaları için KDV iadesi, yatırım tutarının iki katına kadar kurumlar vergisi indirimi veya 10 yıla kadar kurumlar vergisi istisnası getiriyoruz.
10 yıla kadar sigorta primi işveren desteği sağlıyoruz. 5 yıl nitelikli personel desteği, 10 yıla kadar gelir vergisi stopajı istisnası getiriyoruz. Enerji desteği, sermaye katkı desteği, bedelsiz yatırım yeri tahsisi, istihdamın korunması gibi yatırımcı için hayati öneme sahip destekleri de bu destek sisteminde proje paketinde sağlıyoruz."
Yatırımların doğrudan ve dolaylı olarak 169 bin vatandaşa istihdam sağlayacağına dikkati çeken Yıldırım, "Hayırlı, uğurlu olsun, bereketli olsun." temennisinde bulundu.
Başbakan Yıldırım, ellerindeki teknik bilgiye ve uzmanlığa rağmen IMF'nin 2017 başındaki Türkiye büyüme tahmininin yüzde 2,9 olduğunu, Dünya Bankasının yüzde 3, OECD'nin yüzde 3,4, değerlendirme kuruluşlarının ise yüzde 2,6 rakamlarını açıkladığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye ne yaptı? Yüzde 7,4 ile bu tahminleri iki katının üzerine çıkardı. Bu büyüme oranı ile G-20 ülkelerinin tamamını geride bırakarak birinci sıraya oturduk. Kredi değerlendirme kuruluşları, defalarca tahminlerini revize etmek zorunda kaldılar. Bu başarı, taşı sıksa suyunu çıkarabilen yatırımcılarımıza, iş adamlarımıza, üreticilerimize, çalışkan girişimcilerimize aittir. Sizlere teşekkür ediyorum. Bu başarı, genç ve dinamik nüfusu ile 81 milyon vatandaşımızın ülkesine ve hükümetine ve liderine olan güvenine aittir. Bu başarı, üreten, proje geliştiren, büyük hedefler ortaya koyan Türkiye'nin başarısıdır. Bir kez daha altını çizerek ifade ediyorum, 2018 yılı 2017'den aşağı olmayacak, yatırımlarla, ihracatlarla yol almaya devam edeceğimiz bir yıl olacak. 2018'i üretim ve yatırım, 2019'u milletimizle birlikte atılım yılı haline getireceğiz."
Muhabir: Sefa Şahin-Selma Kasap
Yorum Yazın