ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Vakıf Haftası ve Restorasyonu Tamamlanan 250 Eserin 7 Bölgeden Canlı Bağlantılı Toplu Açılış Töreni"ne katıldı.
Her medeniyeti ayakta tutan ve yaşatan değerlerin olduğuna işaret eden Yıldırım, medeniyetlerinin temelinde barış, kardeşlik ve dayanışmanın yer aldığını belirtti.
Binlerce yıllık vakıflara sahip bir medeniyete mensup olmaktan gurur duyduklarını ifade eden Yıldırım, "Yüzyıllar boyunca taklit edilen ancak dünyada bugün bile eşi benzeri olmayan vakıf kültürümüz, bizim en büyük zenginliklerimizden biridir. Millet olma şuurumuzu, sağlam sosyal dokumuzu bu engin kültürel değerlerimize borçluyuz. Milletimizin en bilinen özelliklerinden biri de insanların hatta bütün canlıların faydalanması için yaptığımız fedakarlıklardır." diye konuştu.
"Vakıf eserlerimiz ecdadımızın mührü"
Nice bedesten, çeşme, yol, köprü, kale mesire yerleri, deniz fenerleri, sebiller, dul ve yetim evleri, çocuk emzirme ve büyütme yuvalarının meydana getirildiğini anlatan Yıldırım, şöyle konuştu:
"Vakıflar aracılığıyla gönülleri fetheden Osmanlı Devleti üç kıtaya 600 yıl damgasını vurmuştur. Mostar Köprüsü, Drina Köprüsü, Karagöz Bey Camisi, Vardar Köprüsü, Kosova Taş Köprü ve Vidin Köprüsü ile gittiği her yeri imar etmiştir. Bugün Balkanlarda yaptırılan nice şaheserlerle, yüzlerce sebil, han ve hamamlarıyla, kütüphaneleriyle ecdadımızın kültürü yaşamaya devam etmektedir. Bosna'dan Yemen'e, Hicaz'dan Üsküp'e vakıf eserlerimiz ecdadımızın mührü olarak yaşamaktadır."
Yıldırım, bütün dünyada insanlığın onurunu, can emniyetini savundukları gibi medeniyet mirası vakıfların korunması için de büyük gayret gösterdiklerini söyledi.
Fransa'daki "Kur'an-ı Kerim tartışmasına" değinen Yıldırım, medeniyetlerinin kaynağının mukaddes kitap Kur'an-ı Kerim olduğunu vurguladı.
"Fransa'da 300 kendini bilmezin imzasıyla yayımlanan bildiri bir cehalet manifestosudur." diyen Yıldırım, şunları kaydetti:
"İnsanın yaşam hakkı kutsaldır ve dokunulmazdır. Bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir. İslam'da dinin otoritesi şahıslar ve kurumlar değil mukaddes kitabımızın kendisidir. Hiçbir kimse kitabın bir harfine dahi dokunamaz. Kitap, Allah'ın koruması altındadır. Sözde Fransız aydınları, mukaddes kitabımızın, haşa, şiddete cevaz verdiğini iddia etmişlerdir. Bu eylem haysiyetsiz bir tahriktir. Bu büyük bir hadsizliktir. Yahudi soykırımına eğer dikkat çekmek istiyorlarsa dönüp kendi tarihlerine bakmaları yeterlidir. Kuran'a dil uzatan, açıktan nefret suçu işleyen bu küçük insanları kınıyorum. Bizim inancımızda, medeniyet anlayışımızda insan en yüce, en şerefli varlıktır."
Muhabir: Mümin Altaş
Yorum Yazın