AK Parti Grup Başkan Vekili ve Denizli Milletvekili Cahit Özkan, Libya’ya asker gönderilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde olağanüstü toplantı ile görüşülerek geçeceğini söyledi. Öncelikle hükümetin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ülkenin bölgesel, ulusal ve küresel çıkarlarını hayata geçirmek için bir taraftan sahada bir taraftan da masada çalışmalarını büyük bir kararlılıkla sürdürdüğüne değinen Özkan, konuya ilişkin açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
TEZKERE MECLİSTEN GEÇECEK
“Türkiye, Libya ile güvenlik ve askeri işbirliği ve Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanları konusunda iki mutabakat imzaladı. Böylece, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin, Türkiye’yi Antalya Körfezi’ne sıkıştırmasının önüne geçildi. Bu mutabakat özellikle coğrafyamızda iki ülke arasındaki ticari ilişkileri artırmayacak, bölgesel huzuru ve adaleti sağlamasına neden olacaktır. Türkiye, Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin (UMH) davetiyle Libya’ya asker göndermeye hazırlanıyor. Tezkere Perşembe günü görüşülecek ve Allah’ın izniyle de meclisten geçecek. Salt çoğunluk oyu tezkerenin geçmesi için zaten yeterli”
‘’DÜNYANIN FARKLI BÖLGELERİNDE TÜRK ASKERİ VAR’’
Türk askeri tarihi boyunca Birleşmiş Milletler ve NATO çerçevesinde dünyanın farklı noktalarında görev almıştır. Ülkemizin Bosna-Hersek’te 6 farklı noktada, Balkanlar ve Avrupa’ya açılan kapısı olan Kosova’da, Doğu Akdeniz’in en stratejik konumunda bulunan Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti’nde, 10 farklı üssü bulunan Irak’ta, İngiltere ve Amerika’dan sonra üçüncü ülke olarak üs kurduğumuz Katar’da, yurt dışındaki en büyük askeri üssümüz olan Somali’de, Kafkasya’ya açılan kapı olan Azerbaycan’da, Arnavutluk’ta, Lübnan’da, Afganistan’da, Suriye’de Türk askerleri görev yapmaktadır. Bunun yanı sıra Afrika’nın Hac kapısı olan Sudan’daki Sevakin Adası Türkiye’ye tahsis edilmiştir.
“DÜNYANIN 2. GÜÇLÜ ORDUSUNA SAHİBİZ”
Avrupa’da yayınlanan Küresel Savunma Perspektifleri 2017 raporuna göre Türkiye, ABD’den sonra yurt dışında en aktif olan ikinci ordu konumundadır. Ülkemizin en önemli sektörlerinden biri haline gelen Türk Savunma Sanayisi, 2019 yılını kara, hava ve denizde çok önemli faaliyetlere imza attı. Dünyanın en güçlü donanmaları arasında yerini alan ülkemiz bu süreci başarabilirse, önümüzdeki 100 yılı maddi anlamda garanti altına alacağımız bir dönemi de başlatmış olacaktır.
“AKDENİZ BİR TÜRK DENİZİDİR”
Doğu/ Akdeniz, tarihin son 500 yılında olduğu gibi bir Türk denizidir. Altındaki her kaynak Türk milletinin öz hakkı olduğu gibi, çevresinde ki tüm toprak parçaları da tarihi sorumluluk altındadır. Dün Türk toprağı olan Trablusgarp' da ki Turgut Reis türbesi, bunun ispatıdır.
“AKDENİZ’DE VAR OLMAK TÜRKİYE İÇİN BEKA MESELESİDİR”
Zaten çok daha öncesinde asker, teçhizat gönderildiği ve bugün ki anlaşmanın temelleri yıllar öncesinden atıldığı için kaos oluşturma, dikkat dağıtmaya yönelik zırvalardan ibarettir. Türkiye bugün eğer Akdeniz'de ki hakkından vazgeçmeyecekse, Libya'ya gerekirse yurt dışında bugüne kadar ki en büyük askerî üssünü kurmalıdır. Bu gereklilik Türkiye'nin bekâ ve istikbal meselesidir. Bu konu iç çekişmeyi aşan son yüzyılın en ciddi konusudur. Türkiye tüm ulus ajandalarına 2050'nin 5 küresel gücünden biri olarak çoktan yazılmıştır. ABD'nin 177 ülke de askeri üssü bulunmakta. Bu üslerde görev yapan asker sayısı 210 bin civarı. Aynı zamanda bu ülkeler dahilinde farklı pozisyonlarda bulunanların sayısı 1,2 milyon kişi. Tüm bu yapılanmalar için yıllık ayrılan bütçe ise 800-850 milyar dolar. Libya'da ne işimizin olduğu şimdi daha iyi anlaşılıyor mu?
“TÜRKİYE İÇİN BÜTÜN SEÇENEKLER MASADA”
Büyük güç, kabuğuna çekilerek dünyayı uzaktan seyretmekle, etrafından izole kalmakla olunmuyor. Türkiye için, Amerikalıların dediği gibi; bütün seçenekler masada. Doğu Akdeniz'de olup bitenlerin Anadolu'nun işgalinden farkı yoktur. Bir ülkenin uğrunda savaşmak için bundan daha geçerli bir nedeni olamaz. Libya'ya asker gitmelidir. Kıbrıs'a hava ve deniz üssü kurulmalıdır. Türkiye sıçradığı bu mevziden geri dönerse, Anadolu da dahi rahat oturamaz. Doğu Akdeniz'in tamamı mavi vatandır. Altında ki tüm kaynaklar da Türk milletinin mülkü ve hakkıdır. Akdeniz’de, Ortadoğu’da ve Türkiye’nin çıkarları için mücadele veren hükümet, ABD ve Rusya’nın yanı sıra Yunanistan, Güney Rum Kesimi, Fransa, İsrail, BAE, Suudi Arabistan ve Mısır gibi devletlerle mücadele ederken, diğer yandan da Türkiye’nin çıkarlarını CHP ve ittifak ettiği muhalefet partilerine karşı da savunma mücadelesi vermek zorunda kalıyor”
Yorum Yazın