12 Eylül 1980 askeri darbesinin tarihe kara bir leke olarak geçtiğinin altını çizen Başkan Başer mesajının devamında; 12 Eylül 1980’de yaşanan askeri darbe öncesi ve sonrasıyla yakın tarihimizin en sancılı süreçlerinden biri olmuştur. O acılar ne yazık ki bugün bile taptaze karşımızda içimizde ve vicdanımızdadır. Aradan 39 yıl geçmesine rağmen acısını dün gibi yaşadığımız 12 Eylül’ü unutmamız mümkün değildir.
Dış mihrakların Türkiye’yi kendi planları içerisinde düzenleme çalışmasıdır. 12 Eylül Darbesi 27 Mayıs 1960 darbesi ve 12 Mart 1971 muhtırasının Türkiye Cumhuriyeti tarihinde cuntacıların üçüncü açık müdahalesidir. Bu müdahale ile Süleyman Demirel’in Başbakan’ı olduğu hükümet görevden alınmış, Türkiye Büyük Millet Meclisi lağvedilmiş, Anayasa tamamen rafa kaldırılmıştır. Türkiye siyasetinin yeniden tasarlandığı bir dönem başlamıştır. Cezaevlerinde işkenceler ve bu işkencelere maruz kalan, hayatını kaybeden vatan evlatları olmuştur” ifadelerine yer verdi.
12 Eylül 1980 darbesinin sosyal hayatın da tüm noktalarında hissedildiğini kaydeden Başer, “Bu hain darbe, ekonomik sıkıntıları, cezaevlerindeki evlatlarından bihaber olan ailelerin çektikleri zulümleri ve bu ailelerin yıllarca sürecek mağduriyetlerini doğurmuştur” ifadelerini kullandı.
Başer 15 Temmuz darbe girişiminde değinerek; Bu aziz Millet bundan sonra darbelere boyun eğmeyeceğini 15 Temmuz gecesi tüm Dünyaya göstermiştir bu millete kimse boyunduruk vuramayacaktır biliyoruz ki 15 Temmuz ruhu tüm dünyaya büyük bir mesaj vermiştir eğer bu hain darbe girişimi gerçekleşmiş olsaydı aynı acılara aynı İşkencelere şahit olacaktık. Bu millet bir daha asla yeni 27 Mayıs’larına, 12 Eylül’lerine, 28 Şubat’ları yaşanmasına izin vermeyecektir.
Bu duygu ve düşüncelerle 12 Eylül askeri darbesi, demokrasimize kara leke olarak kazınmış tüm darbeleri, darbe girişimlerini lanetliyoruz. Dedi
Yorum Yazın