ŞEHİT BABASININ HUKUK ZAFERİ
DENİZLİ GÜNDEMKasım 2019 yılında Suriye Barış Pınarı harekâtı kapsamında mayın patlamasında gözle görünür yarası bulunmayan ancak patlamanın basınç etkisiyle beyin damarlarında çatlak meydana gelen, ameliyat sonucu kurtarılamayarak şehit olan ancak resmi olarak şehitlik verilmediği için resmi törensiz defnedilen Oğuzhan Göçenoğlu’na şehitlik ünvanı 19 ay sonra geldi.
03 Kasım 2019 tarihinde Suriye’de bulunan M4 karayolunda mayın arama ve tarama faaliyetlerinde bulunan Uzman Çavuş Oğuzhan Göçenoğlu’nun 1 metre önünde patlayan EYP (El yapımı patlayıcı) sonucunda fiziki olarak kendisinde yara meydana gelmemesine rağmen sürekli devam eden baş ağrısı ve kulak çınlamasına aylar boyunca teşhis konulamamıştı. Aylar boyunca farklı şehirlerdeki devlet ve özel hastanelere müracaat etmesine rağmen farklı ve yanlış teşhisler ve tedaviler uygulanmıştı. Bu süreçte kendisine sürekli istirahat raporu verilmesinden dolayı da 27 Aralık 2019 tarihinde sözleşmesi feshedilmişti.
Bu süreçte Göçenoğlu’na farklı doktor ve hastaneler tarafından menenjit, migren, soğuk algınlığı, chiari malformasyonu (beyincik sarkması) gibi teşhisler konulmuş ve neticeten beyincik etrafında iltihap oluştuğu öngörülmüştü. Nihayet İzmir’de özel bir hastanede bu iltihabın temizlenmesi için ameliyata alındığında beyin cerrahisi doktoru, hastasının asker kişi olduğunu dâhi bilmemesine rağmen baba Abdullah Göçenoğlu’na “yakın zamanda yüksek ses travmasına maruz kalıp kalmadığını” sormasıyla baba Göçenoğlu’nun aklına iki buçuk ay önce önünde EYP patlaması olduğu gelmiş ve doktora bunu söylemiştir. Ameliyatı gerçekleştiren doktor ise beynin içindeki iltihap ve enfeksiyon olarak öngörülen sıvının beyin sıvısı olduğunu, patlamanın basınç etkisi sebebiyle beyinde su taşıyan kanallarının çatladığını ve zaman geçtikçe bu sıvının omuriliğe kadar indiğini bu sebeple Oğuzhan Göçenoğlu’nun hayatını kaybedebileceğini söylemiş ve nitekim 25 Ocak 2020 tarihinde hayata gözlerini yummuştu.
Oğuzhan Göçenoğlu’nun 25 Ocak 2020 günü hayatını kaybetmesi sebebiyle defin işlemlerinin yapılacağı sırada resmi kurumlardan bir açıklama gelmeyince sosyal medyada ve basında “Şehit mi Değil mi?” haberleri konuşulmaya başlanmıştı. Oğuzhan Göçenoğlu’na resmi bir şehitlik defin töreni düzenlenmemişti.
O günden sonra şehitlik ünvanının verilmesi için Ankara İdare Mahkemesi’nde dava açan baba Oğuzhan Göçenoğlu, anne Hatice Göçenoğlu, kardeşleri Yakub Göçenoğlu ve Mustafa Samet Göçenoğlu nihayet hukuk mücadelesini kazandı. Farklı hastanelerden alınan adli tıp raporları neticesinde mahkeme aileyi haklı bularak Uzman Çavuş Oğuzhan Göçenoğlu’nun şehit olduğunda hükmetti.
Baba Göçenoğlu, 19 aylık mücadele sürecinde birçok uğraş verdiğini ve bu süreçte oğlu için özel bir çizimle dizayn ettiği ve Türk Bayrağı motifi ile süslettiğini ifade ederek şunları ekledi; “Oğlumun ve ailemizin onurunu kurtardım. Benim oğlum mesleğini bırakıp, teröristlerle mücadele etmek için asker oldu. Vatanını ve memleketini savunmak için hiç düşünmeden bu göreve talip olan oğlumun şehitlik ünvanını aldığımız için ailecek mutluyuz. Hiç kimseye kırgın veya kızgın değilim. Her zaman vatan sağolsun. Bugün ülkemin ihtiyacı olsa, Ben ve 2 oğlum da her türlü göreve hazırız.”
Baba Abdullah Göçenoğlu; “Türk adaleti, hukuku görevini yapmıştır. Oğluma şehit demiştir. Bu saatten sonra oğlumun onurunu, gururunu biz acısıyla birlikte taşıyacağız.” Dedi.
İlginizi Çekebilir