SAĞLIKLI YAŞAM, SAĞLIKLI KALP
SAĞLIKDünya Kalp Gününün amacı; tüm dünyada en çok ölüm nedeni olan kalp damar hastalıkları ve inmenin önlenebilmesi için yaşam tarzı düzenlemeleri konusunda toplumu bilinçlendirmektir.
PAÜ Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Dursun Dursunoğlu Kalp günü nedeniyle açıklamalarda bulundu; Kalp damar hastalıkları, Türkiye’de her yıl 300.000 kalp krizine ve 125.000 ölüme yol açmaktadır. Kalp krizi ve ani ölümün en başta gelen nedeni ise, kalp kasını besleyen damarların (koroner) daralması ve/veya aniden tıkanmasıdır. Bunun için risk faktörleri dediğimiz çeşitli nedenler vardır. Kişinin anne, baba, kardeş gibi birinci derece yakın akrabalarında erken yaşta koroner kalp hastalığı öyküsünün olması (genetik nedenler), sigara ve alkol kullanımı, hipertansiyon, şeker hastalığı (diyabet), obezite, fiziksel inaktivite (sedanter yaşam), hiperlipidemi (kolesterol gibi kan yağlarının yüksekliği), metabolik sendrom, insülin direnci, uyku apnesi en sık bilinen nedenlerdir.
Kalp kasını bir tarla ve koroner damarları da, bu tarlaya, bitkilerin (kas hücrelerinin) beslenmesi için gerekli oksijeni ve enerjiyi götüren su (kan) kanalları gibi düşünelim. Nasıl ki bir su kanalının (koroner damarın) tıkanması, kanalın suladığı tarla (kalp kası, miyokard) kısmındaki bitkilerin (kas hücrelerinin) solmasına (kasılma ve gevşeme fonksiyonunun azalmasına, iskemiye) ya da canlılığını yitirmesine (tam işlev kaybına, nekroz, ölü doku, infarktüse) neden olursa ve su kanalını (koroner damarı) tıkayan taş (aterom plağı) gibi engelin bir şekilde (balon/stent ya da pıhtı eritici ilaçlarla) kaldırılması durumunda kanaldan (koroner damardan) tekrar su (kan) akışı mümkün olabilecek ve tarla (kalp kası) susuz (kansız) kalmayacak ve böylece bitkiler (kalp kası hücreleri) canlılığını koruyacaktır. İdeali, kanalın (damarın) su (kan) akışını kesintiye uğratacak, azaltacak ya da tıkayacak engelleri (risk faktörlerini) bilmek ve onlarla mücadele etmek, mümkünse ortadan kaldırmak ya da kontrol altına almaktır.
Kalp sağlığı için sigara ve alkolün bırakılması; kilo, tansiyon (istirahatte büyük 14, küçük 9'un altında, <140/90 mmHg, ideali 12/8) ve şeker kontrolü; düzenli fiziksel aktivite (mümkünse her gün en az 30 dk. tempolu yürüyüş; yüzme vb); Akdeniz Tipi Diyet (zeytinyağı, sebze, meyve, balık, işlenmemiş tahıllar, baklagiller, kuruyemişten zengin besinler) önerilmektedir. Şekerli içecekler, şekerli ve unlu hazır besinler ve işlenmiş karbonhidratlardan uzak durulması gerektiğini belirten Dursunoğlu; aşırı tuz tüketiminden kaçınılmalı (4-6 g/gün tuz); kırmızı et yerine, daha çok beyaz et ve balık tercih edilmelidir dedi. Aşırı ya da devamlı stres, tansiyonu yükseltmenin yanı sıra, kalp spazmını da tetikleyebilmektedir.
Şişmanlık (obezite); yüksek tansiyon, diyabet, metabolik sendrom ve uyku apnesi ile ilişkilidir. Kilo aldıkça tansiyon yükselmekte, verdikçe ise düşmektedir. Dursunoğlu varsa tansiyon, şeker ve kalp ilaçlarının düzenli olarak aksatılmadan kullanılmasının ve hekim kontrollerinin de ihmal edilmemesi gerektiğini de vurguladı.
İlginizi Çekebilir