Saadet Partisi cumhurbaşkanı adayı Karamollaoğlu: Bir numaralı meselemiz, kucaklaşabilmektir
SİYASETSaadet Partisi Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Karamollaoğlu, "Bir numaralı meselemiz kucaklaşabilmektir. Bizim gibi düşünmeyen, bizim gibi inanmayan, bizim politikamızı benimseyen veya benimsemeyenlerle kucaklaşabilmektir." dedi.
KOCAELİ (AA) - Saadet Partisi Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu, partisince İzmit'teki 15 Temmuz Milli İrade Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, 24 Haziran'daki seçimlerin barış ve huzur içerisinde yapılmasını arzu ettiklerini söyledi.
Seçimlerin, siyasi partilerin birbirleriyle kavga ettikleri, birbirlerini çekiştirdikleri, suçlamalarda ve ithamlarda bulundukları ortamlar olmaması gerektiğini dile getiren Karamollaoğlu, siyasi partilerin, ülkelerin problemlerini çözmek, halkın derdine derman olmak için var olduğunu kaydetti.
Karamollaoğlu, her siyasi partinin her konu için bir takım politikaları olduğuna işaret ederek, "Bunlar ille de her partinin birbiriyle benzer olması, aynı olmasını gerektirmez. Bunlar bizim için bir zenginliktir. Biz bu konuları oturup, mantıklı bir şekilde konuşabilmeliyiz. En çok üzerinde durduğumuz konu bu." diye konuştu.
Medyaya baktıkları zaman farklı bir manzara gördüklerini anlatan Karamollaoğlu, "Benim düşüncemi ve fikrimi beğenmeyenler, daha doğrusu benim düşüncemi, fikrimi hiç okumadan beni beğenmeyenler mangalda kül bırakmıyorlar. Bunlara inat ben seçim gününe kadar kimseyle kavga etmeden, bazı iftiralarda bulunan insanların seviyesine düşmeden ülkemizin problemlerini dile getirmeye, çözüm önerilerini sunmaya ısrarla devam edeceğim." ifadelerini kullandı.
Karamollaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün ülkemizin en çok ihtiyaç duyduğu şey kucaklaşmadır, barışmadır. Bu suretle huzuru tesis etmedir. Biz bunu bir bütün olarak yapacağız. Elbette farklı kanaatlerimiz olacak. Ben kanaatlerimin doğru olduğuna inanıyorsam benim gibi düşünmeyen bir kardeşimi bir sohbette ikna etmeye çalışırım. O da benim bir yanlışımı görüyorsa aynı şekilde fikrimi değiştirmeye çalışır. Bu medeniyetin bir gerekçesidir. Barış, huzur ancak böyle sağlanır. Onun için bir numaralı meselemiz, kucaklaşabilmektir. Bizim gibi düşünmeyen, bizim gibi inanmayan, bizim politikamızı benimseyen veya benimsemeyenlerle kucaklaşabilmektir. Allah nasip ederse biz bunu sağlayacağız. Bu ülkeyi kutuplaştırmaya çalışanlara rağmen sağlayacağız."
Arkadaşlarının kendisine "Hiç vaat vermiyorsun, seçime gidiyoruz, biraz vaatte bulun." şeklinde serzenişte bulunduğuna dikkati çeken Karamollaoğlu, "Benim vaadim bu bozuk gidişatın kökten değiştirilmesi. Türkiye'de işsiz insan kalmaması, işi olup geçim sıkıntısı çeken insanların da olmaması, yani gelir dağılımında adaletin tesis edilmesi. Benim derdim bu ülkenin ihtiyaç duyduğu hangi meta varsa gıdadan, hayvancılıktan uzay teknolojisine kadar, arabamızdan, traktörümüzden ilacımıza kadar her şeyin üretildiği bir ülke haline gelmek." şeklinde konuştu.
Karamollaoğlu, "Bendenize görev verildiği takdirde şimdiden taahhüt ediyorum ki anayasa değişikliği olmasa bile ben Meclis tarafından denetlenmeye hazır olacağım her zaman. Meclis'e hesap vereceğim çünkü Meclis milletin temsilcisi aynı zamanda. Bakanlar hepsi Meclis'e cevap verecekler, her sorunun cevabını milletvekillerine izah edecekler. Denetleme mekanizmaları tam çalışacak." değerlendirmesinde bulundu.
"Yeni bir yönetim anlayışını hakim kılmakta kararlıyız""Türkiye planlı ve programlı bir çalışma dönemine girmezse problemlerini çözemez. Ne eğitim, ne sağlık problemimizi, ne sanayiyi, ne tarımı halledemeyiz. Bundan dolayı biz memlekette yeni bir yönetim anlayışını hakim kılmakta kararlıyız." diyen Karamollaoğlu, şunları kaydetti:
"İktidara geldiğimiz zaman bütün bu yatırımlara, vurguna dur diyeceğiz dedim. Bunu niye ben böyle söyledim? Her yatırım durur mu, ben de biliyorum ki durmaz. Bitmeye yakın olan yatırımların elbette devamını sağlarız ama biz bu ülkeye güç katmayacak, işsizliği ortadan kaldırmayacak, ülkeyi güçlendirmeyecek yatırımlara Allah rızası için şu anda neden kaynak ayıralım. Biz önce 'üretime dönük yatırımları güçlendirelim, oradan kazandığımız parayla da bu hizmet yatırımlarını elbette yapalım' diyoruz. Biz onlar yapılmasın demiyoruz ki. Biz hızlı trene karşı değiliz, köprüye karşı değiliz, tünellere karşı değiliz sadece bunların borçla yapılmasına karşıyız. Daha önce bizim mutlaka güçlendirecek yatırımlara ihtiyacımız var diyorum."
Muhabir: Şahin Oktay
İlginizi Çekebilir