Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Geçmişte afla ilgili çok kötü tecrübelerimiz oldu
SİYASETDışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Geçmişte afla ilgili çok kötü tecrübelerimiz oldu bizim. O yüzden bu, çok basit bir konu değil, bayramdan önce böyle bir beklenti ortaya konulması da doğru değil." dedi.
ANTALYA (AA) - Kentteki temasları kapsamında bir otelde medya temsilcileriyle bir araya gelen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, yaptığı konuşmada, AK Parti olarak büyük bir vizyon ortaya koyduklarını, seçim barajının ortadan kalktığını, ittifakların önünün açıldığını söyledi.
Bir gazetecinin, "MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin af konusundaki açıklamalarının ardından bayramdan önce afla ilgili bir beklenti oluştu. Görüşleriniz nedir?" şeklindeki sorusu üzerine Çavuşoğlu, "Af konusu çok hassas bir konu. Biz bunu, MHP ile de Sayın Bahçeli, bunu açıkladığında istişare etmemiştik. Bu, çok ciddi şekilde istişare edilmesi gereken bir konu." yanıtını verdi.
"Kader mahkumu" tartışmalarına ilişkin de Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Kader mahkumunun ölçüsü ne? Kime karşı suç işlenmiş? Devlete karşı işlenen suçları siz devlet olarak bağışlarsınız. Vergide olsun, başka şeylerde olur, düzenleme olur veya devlete yönelik bir şey olduğu zaman devlet belki bunu yapabilir ama mağdurların düşüncesi ne? Bir de geçmişte afla ilgili çok kötü tecrübelerimiz oldu bizim. O yüzden bu, çok basit bir konu değil, bayramdan önce böyle bir beklenti ortaya konulması da doğru değil.
Meclis kapandı, dolayısıyla Meclis seçimlerden sonra toplanacak ama Meclis seçimlerden sonra toplanacak diye seçim sonrasına da bir vaatte bulunuyoruz anlamına gelmesin. Bu af konusu basit bir konu değil, sadece suç işleyenleri ilgilendiren bir konu değil. Mağdur olanları da ilgilendiren bir konu."
Pompeo ile yapılacak görüşmeBir gazetecinin, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile 4 Haziran'da yapacakları görüşmede masada hangi gündem maddelerinin olacağı yönündeki soruya Çavuşoğlu, "Masada Münbiç'ten YPG'nin çekilmesi, çıkartılması ve bölgenin istikrara kavuşturulması var. Burayı kimler yönetecek ülkede siyasi çözüm olana kadar? Güvenlik birimlerinde kimler yer alacak? Bu konuda ABD ile ortak hareket edilmesi, birlikte karar verilmesi, esas yol haritasının ana çerçevesi bu." karşılığını verdi.
Gündemleri için detayların olduğunu, ne zaman ne olacağının yer aldığını anlatan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Bu konuda da ancak Pazartesi günü yol haritamızda tam mutabakat sağlarsak bunları açıklarız. Şu ana kadar bir sıkıntı görmüyoruz ama neticede çalışmalarımız devam ediyor. Takvime dayalı bir yol haritamız olacak. Bu, sadece Münbiç ile sınırlı da kalmayacak. Eğer Münbiç modeli başarılı olursa şu anda YPG'nin, PKK'nın kontrol ettiği bölgeler, diğerleri için de geçerli olacak. Buraları istikrara kavuşturmamız lazım çünkü YPG'nin kontrol ettiği yerleri terk etmek zorunda kalan, YPG'nin, PKK'nın zulmünden kaçan ya da onları zorla göçe gönderdiği kişiler var. Türkiye'de de 400 bin Kürt var. Avrupalılara diyoruz: 'Siz niye bunların haklarını sormuyorsunuz?' 400 bin Kürt'ün dönemediğini niye sorgulamıyorsunuz? YPG kontrol ediyor, onlara da diyorsunuz ya hani, 'Burada Kürtler var.' diyorsunuz YPG'ye.
FETÖ elebaşının iadesine ilişkin çalışmalarBakan Çavuşoğlu, FETÖ elebaşının iadesine yönelik çalışmalara ilişkin de oluşturdukları çalışma gruplarının sadece Münbiç veya Suriye ile sınırlı olmadığını söyledi.
Üç çalışma grubu olduğu bilgisini veren Çavuşoğlu, çalışma gruplarının Suriye, Münbiç, PKK ile mücadele ve hukuki konuları kapsadığını ifade etti.
Bunların arasında FETÖ konusu, Amerika'nın Türkiye'deki Brunson meselesi olduğuna değinen Çavuşoğlu, şu bilgileri verdi:
"Bazı başkonsolosluklarda çalışan kişiler, Metin Topuz gibi tutuklandı. Tüm konsolosluk ve hukuki meseleler. Bu çalışma grubunda özellikle FETÖ konusunda verdiğimiz hangi delili yetersiz buluyorsunuz? Ne var eksiklik? Söyle. Bazen söylüyorsun, 'Daha fazla delil istiyoruz.' diye. Ben sana göndermişim delilleri. Sonra oturup masada karşılıklı konuşacağız. Biz usulüne uygun gönderdik. Ara sıra Sayın İnce söylüyor, 'Bir Amerikalı beni aradı.' O da tuhaf bir şey. 'Bir Amerikalı aradı' ne demek? Yok, usulüne göre istenmedi. Biz Dışişleri Bakanlığı olarak tüm resmi belgeleri, Adalet Bakanlığından gelen mahkeme kararlarını, delilleri ve iade taleplerini karşı tarafa da ilettiğimiz için bakanlık olarak bunu net biliyoruz, işin içindeyiz hatta ilave deliler çıktıkça da onları da iletiyoruz."
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Amerikalıların bugüne kadar istenilen adımları atmadıklarına dikkati çekti.
"Tarıma destek miktarını artıracağız"Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Çavuşoğlu, EXPO 2016 Antalya sergi alanının cazibe merkezine dönüştürülmesi için çalışmaların devam ettiğini söyledi.
Tarımda kalıntı iddialarına yönelik soru üzerine Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Tarıma yönelik desteklerimiz artarak devam edecek. Bugün desteğe baktığımızda çok karmaşık, sadeleştirip destek miktarını artıracağız. Kalıntı olmasın diye denetim yapıyoruz, teşvik ediyoruz. Çiftçilerimiz bunu öğrendiler, ürünlerde problem olduğu zaman biz domates ihracatımızdaki siyasi engelleri kaldırsak bile sınırda testlerde bu problem olarak karşımıza çıkacaktır. Bilinç arttı ama Türkiye içinde çok da abartı var. Seralarda normal çiftçi bile çok dikkat ediyor, organik tarıma yakın üretim yapıyoruz. Medyada ilgisiz haberler çıkıyor."
Çavuşoğlu, UBER tartışmalarına ilişkin, kente gelen turistin acentenin kontrolünde olmaması gerektiğini, herkesin turizmden para kazanması gerektiğini dile getirdi.
Merkel'in Erdoğan'ı davetiBir gazetecinin "Merkel'in seçimden sonra Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ı davet etmesini samimi buluyor musunuz?" yönündeki sorusu üzerine Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Evet, çok samimi bir şekilde söyledi. Merkel onu söylerken, Türkiye'deki seçimler ne oldu, ne olacak bunun hesabını yapmadı. Cumhurbaşkanımız hem Steinmeier ile hem Merkel ile telefonda birkaç defa görüştü. Bu seçim atmosferinden de önceydi. Her ikisi de cumhurbaşkanımızı davet etti. Hatta danışmanlar arasında görüşmeler de oldu. İbrahim Kalın da Merkel'in ilgili danışmanıyla görüşmek için Berlin'e de gitti. Bu ziyaretin hazırlıkları yapılsın diye. Her ne kadar resmi ziyaret Cumhurbaşkanından gelse de hükümetin başında başbakan var, şansölye var. Dolayısıyla bu önceden konuşulmuş bir konu. Ben Sayın Cumhurbaşkanımızın, selamlarını, en iyi dileklerini iletince teşekkür etti. 'Seçimden sonra cumhurbaşkanının ziyaretini bekliyoruz, planlıyoruz.' dedi. Bu daha önce konuşulan bir şeyin devamı gibi 'Hadi siz kazanacaksınız.' falan demedi. Ama onlar da anket yaptırıyor, kimin kazanacağını Batılılar da görüyor. İngiltere'de gazeteler 'Erdoğan'ın zaferi yakındır' derken, Erdoğan'ı çok sevdiklerinden değildir büyük olasılıkla veya çok istediklerinden değildir. Ama sonuçları gördükleri için bu tür başlıklar atarlar."
"Suriyeli, vatandaşlığı varsa oy kullanabilecek""Suriyelilerin geri dönüşü konusunda takvim olacak mı? Oy kullanma durumu nedir?" yönündeki soru üzerine de Çavuşoğlu, oy kullanma durumunun son derece açık ve net olduğunu, vatandaş ise oy kullanabileceğini söyledi.
Çavuşoğlu, "Vatandaşlığı, seçim listesi yenilendikten sonra aldıysanız, belirli süre var. O süre geçtikten sonra vatandaş olsanız da oy kullanamazsınız. Geçen vatandaşlığını kazanan Bulgaristan Türk'ü bana telefon açtı, 'Mevlüt bey ben oy kullanabilir miyim?' dedi. Dedim ki artık geçti, siz kullanamazsınız dedim. Vatandaş olduğu için çok da mutlu. Tanınmış birisi. Fakat vatandaş olmayan birisi oy kullanamaz. Oy kullanacak Suriyelilerin tam sayısını bilmiyorum ama ciddi, kayda değer bir vatandaşlık yok, sınırlı var." dedi.
Suriyelilerin geri dönmesinin oradaki durumun normalleşmesine bağlı olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, Fırat Kalkanı bölgesine bugüne kadar 170 binden fazla Suriyelinin Türkiye'den döndüğünü aktardı.
Afrin operasyonundan, temizlik işleri bittikten sonra bunun iki, üç katı Suriyelinin Türkiye'den döneceğini bildiren Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Amerika ile yol haritamızı diğer bölgelere de aynı şekilde yayabilirsek bu bölgeleri terk etmek zorunda kalan, DAEŞ'ten kaçan ya da sonra PKK olduğu için dönemeyen ya da PKK'nın sürgüne gönderdiği kişiler de döner. İdlib bölgesinde insanlar var. İdlib bölgesine de dönmeye başladı. Çünkü orada 12 gözlem noktamız var ama İdlib bölgesinde teröristler de var. Teröristleri buradan temizledikçe buralara normal insanlar dönecek. Ama Esed'in kontrol ettiği bölgelere bu Suriyeliler dönmez. PKK'lıların kontrol ettiği yere dönmez, dönse de başına ne geleceği belli değil. Buralar normalleştikçe bunlara dönecekler. Diğer taraftan AB'nin yeniden yerleştirme politikası devam ediyor ama tabii milyonlar değil, on binler ancak gidebilir."
Muhabir: Ayşe Yıldız
İlginizi Çekebilir