AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yazıcı: Sayın Gül'ün tavır içerisine gireceği kanısında değilim
SİYASETAK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yazıcı, Saadet Partisi'nin Abdullah Gül'ü aday göstereceği yönündeki iddialara ilişkin, "Ben Sayın Gül'ün Türkiye'nin, ülkenin çıkarlarını gözetmeksizin bir tavır, tutum içerisine gireceği kanısında değilim" dedi.
ANKARA (AA) - AK Parti Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yazıcı Saadet Partisi'nin Abdullah Gül'ü aday göstereceği yönündeki iddialara ilişkin, "Ben Sayın Gül'ün Türkiye'nin, ülkenin çıkarlarını gözetmeksizin bir tavır, tutum içerisine gireceği kanısında değilim" dedi.
AK Parti Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Habertürk TV'de gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Yazıcı, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör'ün kızı Gonca Hatinoğlu'nun atanması üzerindeki tartışmalara ilişkin, "Kızı üzerinden Sayın Danıştay Başkanı burada hedef alınmış. Yazık ya gencecik bir insan, yani bunun üzerinden annesini hedef alarak siyaset üretilir mi? Var, yani o kararnamede nitekim açıklama yaptı Kurul, başkaları da var, dolayısıyla bu konuları hiç etik bulmuyorum, bu konulardaki söylemleri etik bulmuyorum, yakıştıramıyorum da Ana Muhalefet Partisi'ne. Başka projeler üretin, Türkiye büyük bir ülke, proje üreteceğiniz, milletin önüne çıkacağınız, iktidara alternatif bir görüntü sergileyeceğiniz projeler üretin, oralara odaklanın." değerlendirmesinde bulundu.
Erken seçim gündemde yokSeçimlerin zamanında yapılacağını bildiren Yazıcı, erken seçim vesaire gibi söylemlerin ülkeye fatura getireceğini, hizmetleri aksatacağını, bu bakımdan erken seçime karşı olduklarını kaydetti.
Erken seçimin gündemlerinde olmadığını vurgulayan Yazıcı, "Bunu gündeme getirenler, tartışma konusu yapanlar da çok iyi niyetli değil, diye düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
"Tutum içerisine gireceği kanısında değilim"Saadet Partisi'nin Abdullah Gül'ü aday göstereceği yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine Yazıcı, şunları söyledi:
"Ben şimdi Sayın Gül'le ilgili bir değerlendirme yapmayayım, çok şık olmaz. Çünkü deneyimli bir siyasetçidir. Birlikte siyaset yaptık. Bakanlık yaptı, Başbakanlık yaptı, Cumhurbaşkanlığı yaptı. Tabii hep AK Parti'nin desteğiyle bunlar olmuştur. Ben Sayın Gül'ün Türkiye'nin, ülkenin çıkarlarını gözetmeksizin bir tavır, tutum içerisine gireceği kanısında değilim. Dolayısıyla bu az önce ifade ettiğiniz, soruya dönüştürdüğünüz konular tahmine dayalı, henüz gerçekliği görülmeyen alanlardır."
AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar'ın açıklamalarıYazıcı, AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar'ın açıklamalarının hatırlatılması üzerine, şöyle konuştu:
"Talihsiz bir açıklama, siyaset sorumluluk gerektirir. Siyasete ben hep şöyle bakarım; siyaset gönüllü bir iştir. Gönüllü gireriz, bu bir meziyettir yani 'ben de varım, birikimimi milletime hizmet etmeye tahsis ediyorum, adıyorum. İşte şu partinin projesi programını beğendim burada siyaset yapmak için' der girersiniz hepimiz böyleyiz. Ama siyasete gönüllü girer. İnsan hak ve özgürlüğünü kendi rızasıyla sınırlayan adamdır.
Siyasete girdikten sonra her istediğini, her duyduğunu, her yerde, her ortamda söyleyemezsin. Hem bu anlamda Sayın Şamil Tayyar Bey'in dikkati çekilmiştir. Sorulmuştur, yaptığının yanlış olduğu kendisine beyan edilmiştir. Yanlışa 'yanlış' deriz biz. Yani kalkıp da böyle bir borsadan bahsetmek bu alanda tamamen FETÖ'yle mücadeleyi yani sanki o alanda eksik varmış gibi bir söylem ama bu söylemin sözcükleri, borsa olarak nitelendirilmesi, bu alandaki mücadeleye zarar verir. Varsa somut olarak duyumlarınız bunları ileteceğiniz yerler bellidir. Bunları savcılığa götürürsünüz, Genel Başkana götürürsünüz, partiye getirirsiniz, bakana götürürsünüz. Bunu bir söyleme dönüştürmenin bizim siyaset tarzımızla bağdaşır bir yanı yok."
"Hiç kimse zarar görmeyecek"Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi konusunun sorulması üzerine Yazıcı, şöyle devam etti:
"Bakın bu ve buna benzer alanlara ilişkin politikalar, alınan kararlar, Türkiye'nin çıkarları, hedef kitle, üreticiler, tüketiciler gözetilmek suretiyle alınır. Yani şöyle mi sanılıyor; hükümet oturdu, 'bugün ne yapalım? Bu fabrikaları özelleştirelim.' Böyle değil, bunun geçmişi var, bu 10-15 yıldır Türkiye'nin gündeminde. Bu mülahazalarla bu fabrikalarının özelleştirilmesi ötelendi, ötelendi bugüne kadar geldi ve kamunun üzerine yük birikti.
Şimdi bu fabrikaların özelleştirilmesine ilişkin yeni kriterler belirlendi. Üreticiyi koruyacağız, insanımızın sağlığını koruyacağız. Dolayısıyla şeker fabrikalarının özelleştirilmesi, inşallah gerçekleştirilecek. Üreticiler, tüketiciler, bundan hiç kimse zarar görmeyecek, Türkiye kazançlı çıkacak. Yani herkesin böyle bakması gerekir diye düşünüyorum."
İlginizi Çekebilir