15 Temmuz Çengelköy ve Kuleli iddianamesi kabul edildi
GÜNDEMFETÖ'nün darbe girişimi sırasında kapatılan Kuleli Askeri Lisesi, Vaniköy, Beykoz bölgelerinde yaşananlar ve Çengelköy Polis Merkezi'nin işgal edilmesine ilişkin yürütülen soruşturmada 103 sanık hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi.
İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında, kapatılan Kuleli Askeri Lisesi, Vaniköy, Beykoz'da yaşananlar ve Çengelköy Polis Merkezi'nin işgal edilmesi ile burada çıkan olaylarda 8 kişinin şehit edilmesine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında 76'sı tutuklu, 103 sanık hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi. İlk duruşmanın 17 Nisan 2018'de Siliviri'de yapılmasına karar verildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında kapatılan Kuleli Askeri Lisesi, Vaniköy, Beykoz bölgelerinde yaşananlar ve Çengelköy Polis Merkezi'nin işgal edilmesi ile burada çıkan olaylarda 8 kişinin şehit edilmesine ilişkin yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan iddianame üzerindeki incelemeler tamamlandı.
İddianamenin kabulüne karar vererek tensip tutanağı hazırlayan İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi, duruşmanın sanık sayısı ve güvenlik gerekçesiyle Silivri Cezaevinin karşısındaki salonda 17 Nisan 2018'de yapılmasına karar verdi. Mahkeme duruşmaya 25 Mayıs'a kadar da devam edecek.
İddianamedenSoruşturma sonunda hazırlanan bin 318 sayfalık iddianamede, çıkan olaylarda şehit düşen Burak Cantürk, Fatih Dalgıç, Gökhan Esen, Halil Kantarcı, Kader Sivri, Murat Akdemir, Mustafa Cambaz, Osman Yılmaz ''maktul'', 16 kişi mağdur, 195 kişi ''müşteki'', aralarında 39 rütbeli asker ve 9 askeri öğrencinin de bulunduğu 76'sı tutuklu 103 kişi de sanık sıfatıyla yer alıyor.
Darbe girişimi gecesinde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Kuleli Askeri Lisesi'nde yaşananlar ve buradan çıkan sanıkların Çengelköy Polis Merkezi'ni işgal etmesi ile Vaniköy ve Beykoz bölgelerinde karıştıkları olayların anlatıldığı iddianamede, çıkan olaylarda 8 kişinin şehit edildiği, aralarında vatandaş ve kolluk görevlilerinin de bulunduğu 135 kişinin ''kasten öldürmeye teşebbüs'' suçuna maruz kaldığı, bunlardan 62'sinin silahla vurularak yaralandıkları kaydediliyor.
Çıkan olaylarda 33 vatandaşın hürriyetinin kısıtlandığı, 11 müştekinin ''kasten yaralamaya'' maruz kaldığı, 46 kişinin aracına ve iş yerine zarar verildiği belirtilen iddianamede, aralarında Çengelköy Polis Merkezi'nin de bulunduğu 5 kamu binasının da hasar gördüğü vurgulanıyor.
İddianamede, askeri lisenin komutanları eski albaylar Mürsel Çıkrıkçı ve Muammer Aygar'ın da aralarında bulunduğu 39'u rütbeli, 9'u askeri öğrenci olmak üzere 76'sı tutuklu 103 sanık hakkında, ''Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs'', ''TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs'', ''Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs'' ve ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ile on beşer yıla kadar hapis cezası isteniyor.
İddianamede, bazı sanıkların da ayrıca ''kasten öldürme'', ''kasten öldürmeye teşebbüs'', ''kasten yaralama'', ''kişiyi hürriyetinden yoksun kılma'', ''mala zarar verme'' ve ''iş yeri dokunulmazlığı ihlali'' gibi suçlardan cezalandırılması talep ediliyor.
İddianamede, Çengelköy'de şehit olan Mustafa Cambaz'ın darbe girişimine tepki göstermek amacıyla ikametgahından ayrılarak, Çengelköy Caddesi'ne gittiği anlatılan iddianamede, Cambaz'ın, Sabancı Polis Merkez Amirliği karşısında bulunan Garanti Bankası'nın olduğu yerde bulunduğu sırada, darbe girişimi kapsamında bölgeyi kontrol altına almaya ve Çengelköy Polis Merkezi Amirliğini ele geçirmeye çalışan şüpheliler tarafından açılan ateş sonucu yaralandığı ve kaldırıldığı Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesine hayatını kaybettiği anlatılıyor.
"Babam, ateş altında olduğunu söyledi"Müşteki Hamit Alpaslan Cambaz'ın da ifadesinde, babası Mustafa Cambaz'ın saat 23.00 sıralarında darbe haberini alır almaz buna karşı direnmek için evden çıkıp, Çengelköy’e indiğini anlatarak, aynı gece saat 01.00 sıralarında babasının kendisini arayarak. "Askerlerin halkın üzerine ateş ettiklerini, ateş altında olduğunu söylediğini" aktarılıyor.
Bunu duyar duymaz hemen evden çıktığını belirten Hamit Alpaslan Cambaz, ifadesinde şunları kaydetti:
"Babamı kurtarmak amacıyla Çengelköy’e indim. İndiğimde halkın üzerine askerlerin ateş ettiklerini ve bir kısım insanların yaralandığını gördüm. Babamı bulabilmek için bu şahıslara baktım babam aralarında yoktu. Yaklaşık 1,5 saat kadar burada halkın arasında kaldım. Annem evde tek başına telaşlandığından ben onun yanına geri gittim. Babamın telefonunu sürekli arıyordum ancak açan olmuyordu. Ancak bir kez daha aradığımda bir bayan telefonu açtı. Medivia Hastanesi'nde görevli olduğunu, telefonu hastanede düşürmüş olduğunu, babamın da yaralı halde Ümraniye Devlet veya Haydarpaşa Numune Hastanesine sevk edildiğini söyledi. Bunun üzerine babamın kaldırıldığı Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gittik. Babamın vefat ettiğini, göğsünden vurulduğunu söylediler. Cenazemizi defnettik. Babamın, polis merkezinin karşısında bulunan Garanti Bankasının arkasında şehit edildiğini öğrendim, olay bu şekildedir. Anayasal düzeni ortadan kaldırmak suretiyle darbeye teşebbüs olayının planlayıcılarından, olaya katılan kişilerden ve babamı şehit eden kişilerden davacı ve şikayetçiyim."
"Şu an askerin sözü devlettir"Şüpheli Mürsel Çıkrıkçı'nın, özgürlüklerinden yoksun kıldıkları müştekilere yönelik olarak yaptığı konuşmaya da yer verilen iddianamede, Çıkrıkçı'nın, şu sözlerine yer verildi:
“...Sela okunuyor memleket için sela okunuyor inşallah. Yine Allah kitap diyerek insanları galeyana getirmeye çalışıyorlar. Allah'sız kitapsız bunlar. Memleketi ne hale getirdiler. Şu güzelim ecdadın bıraktığı memleketi ne hale getirdiler. Şu an Türkiye Cumhuriyeti silahlı kuvvetleri Türkiye Cumhuriyeti yönetimine el koymuştur... Bütün herkes telefonlarını kapatsın. Askerin sözünü dinlediğiniz sürece selamettesiniz. Selamet isteyenler askerin sözünü dinlesinler. Şu an askerin sözü devlettir. Bunun dışındakilerin sözü emin olun çapulculardır. Onlarla beraber olmak isteyenler gerekli sıkıyönetim cezaları ile cezalandırılacaktır..."
Muhabir: Mustafa Hatipoğlu, Muhammed Enes Can, Murat Kaya
İlginizi Çekebilir